Aslında her zaman her yerde karşıma çıkan bir problem… Zaman zamanda problem olmaktan çıkıp sporun en acıyan yarası… Hatta az daha ileri gideyim sporda evrenselleşemediğimizin en büyük göstergesi… Merak ediyorsunuz dimi ne olduğunu… Akademisyenlik anlayışı ülkemizde belli bir zümreye hitap eder… Sadece üniversite okuyan kişilerin akademisyen olduğu düşünülerek, hoca olarak çalışmak demektir… Bu şekilde aklında yer edenler her zamanki gibi büyüklerinden duyduğu için bu düşüncenin kurbanı olmuşlardır… AKADEMİSYENLİK DEMEK: sadece üniversite okuyarak bir kâğıt parçası almak değildir... AKADEMİSYENLİK DEMEK: her yaşta insanın bilim ışında alanı doğrultusunda doğru bilgiye ulaşarak kendini geliştirmesi ve bulmuş olduğu bilgileri bilime kazandırmasıdır… Şimdi gelelim bana… 18 yaşımda Anadolu Lisesi SPOR SINIFINDAN mezun oldum… 19 yaşımda Kocaeli üniversite beden eğitimi ve spor yüksek okulunu kazandım… 20 yaşımda futbol eğitmenliğine başladım… 21 yaşımda kulüp kurdum ve başkan oldum… 21 yaşımda internet gazetesinde spor yazarlığına başladım… 22 yaşımda Kocaeli gazetesinde spor yazarlığına başladım… Şuan 22 yaşındayım 2 yıllık futbol eğitmenliğimde bir Türkiye şampiyonası(u–13),gurup ve ön eleme şampiyonluğu(u–14), gurup ve ön eleme şampiyonluğu(u–13), gurup şampiyonluğu(u–15) yaşadım… Bu yıl ise derbent spor kulübünde kurmuş olduğum 2000 doğumlu futbolcularımla hedefimizi okul bazında şampiyonluk ve bir üst ligde(1999 liginde) başarılı olmak… Kandıra da yaşıyorum, derbentte futbol kulübüm, İzmit de jimnastik kulübüm, İzmit de spor yazarlığını yapmış olduğum gazete, akmeşede golf kulübü, Gebze de yine yazarlığını yapmış olduğum gazete ve yazarlığını yapmış olduğum birde internet gazetem var… Yaklaşık 3 yılda jimnastik ve futbol kulüplerimden yaklaşık 300 tane sporcuyla çalıştım ve her geçen gün bu sayı artmakta… Geçen gün bir federasyon yetkilisi Ankara dan çıkıp benimle tanışmak için Kocaeli ye geldi… Japonya, Amerika ve Nijerya gibi ülkelerde bulunan ekonomist ve farklı dallarda akademisyenler ile spor turizm ve medya adına irtibat içersindeyim… İş yaptığım kişiler hepsi alanında uzman ve yaş itibariyle benden büyük… Benimle iş yapan herkes kazanmıştır ve kazanmaya devam edecektir ayrıca hiç kimse ‘tolga havuç yüzünden kaybettim’ diyemez… Tecrübemi 3 senedir kazanıyorum ama büyüklerin gözünde ne kadar tecrübesiz de olsam, bilgimle ve aklımla tecrübesizliğimi döverim… Bugün tüm spor imparatorları arkalarında akademisyen kişilerle ayakta durmaktadır… Kimse kusura bakmasın akademisyenlerin olmağı bir yerde hiçbir şey olmaz… Kendinizi boşa avutmayın çünkü sporda bilimsel eğitim ve bilimsel yönetim hâkimdir… Avrupa ve uzak doğu akademik anlamda Türkiye den daha elit düzeyde olduğu için spor alanında ilerdedir… Düne kadar jimnastiği olmayan bir ilde sporun yerlerde gezmesi normaldir… Ama ben 21 yaşımda jimnastiği Kocaeli ye kazandırarak sporda devrim yapmayı başardım… Bana ‘dünkü çocuk’ diyen spor adamları daha jimnastiğin önemini anlayamayıp bu il’e kazandıramadan SPOR ADAMIYIM diye yıllarca ortada gezmişler… Gelelim evrenselleşme konusuna… Yaşamımız boyunca en büyük eksiğimiz çok yönlü olamamamızdır… Ben spor da medyada turizmde sanat da bile projeler üretiyorum ve ona göre de insanları tanıyorum… İnsan tanımak en güzel şey… İşte birde siyaset var… Sporla sanatla turizmle falan uğraşırken de dünya da olup bitenleri takip etmek zorundayım ne de olsa ben TOLGA HAVUÇ olarak bir akademisyenim… Unutmayınız ki: EVRENSELLİĞİN OLMADIĞI BİR YERDE AKADEMİ OLMAZ… Kocaeli de hemen hemen her yerde bana ulaşmak ve beni görmek mümkün… Dört elle sarılmış olduğum spora benim yaşımda olup ta sadece Kocaeli de değil Türkiye de bunu başaran bir spor adamı bir genç varsa ben her şeyimi o kişiye devredip sporu bırakacağım… Kimse kusura bakmasın eğer beni yaşımla değerlendiren varsa bir gün yaşımın altında kalır… Beni yaşımla değil İŞİMLE değerlendirin…