5-6-7 Haziran 2013 tarihlerinde Hititlerin yaşadığı bölgede ve aynı zamanda tarihte ilk Barış Anlaşmasının tarafı olan coğrafyada sporumuzun sorunlarına ilişkin bir çalıştay gerçekleşti.
Çorum Valisi’nin yüksek destekleri, Hitit Üniversitesi Rektörünün himayelerindeki bu bilimsel toplantıda spora emek ve gönül vermiş insanların düşünceleri ve deneyimleri yüksek dikkatle izlendi.
Çalıştaya beden eğitimi öğretmenleri de katıldı. Spor eğitimi alan öğrenciler daha çok organizasyonda görev aldılar. Faruk Yamaner hocamız organizasyonu yüksek titizlik derecesinde planlamış. Öyle ki yakın bir bölgede bulunan su sporları merkezini tanıtmak ve oranın belediye başkanı ile tanıştırmak için Türkiye Kano Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Sami Mengütay’ı da davet etmiş. Toplantının son günü çalıştay sonuç bildirisinin okunması sonrası o bölge bile ziyaret edildi.
Çalıştay ağırlıklı olarak spora erken yaşlarda başlama, okul sporlarını güçlendirme ve antrenör eğitiminde yoğunlaştı. Üniversite mezunları mı yoksa 11 günlük antrenör kurs mezunları mı antrenör olarak yetişmeli, görev almalı sorularına cevap arandı. İşin en acı tarafı, hiçbir spor geçmişi olmayan ve bir şekilde kursa katılıp antrenör sertifikası alanların siyasi ilişkilerle hızlı şekilde spor teşkilatlarında görev almalarının dile getirilmesi idi. Üniversitede okumamış, spor yapmamış, spordan nasibini almamış ve sporcu yetiştirmede asla yer almamış kişilerin sporcu eğitmede görev alması şiddetli tartışmalara yol açtı.
Kuşkusuz tek taraflı olmadı konuşmalar. Üniversitelerin spor yüksekokullarındaki antrenör bölümlerinin durumları da masaya yatırıldı. Öğretim elemanlarının yeterlilikleri, bölümlerin tesis ve laboratuar olanakları, öğrencilerin tecrübe kazanmaları için staj sistemleri konuşuldu. İşin bu tarafına bakıldığında aslında durum pek parlak değil.
Neler yapılabilir konusunda bazı maddelerde buluşuldu. Görünen tablonun bize yansıttıkları çok derin ifadeler taşıyor. Sporun Üniversitedeki eğitimi ve öğretiminden başlayıp federasyonların açtığı kurslara kadar her sayfada yeniliklerin yapılması gerekiyor. Bugünkü yapı bunu sağlayabilir mi? Kişilerin kaprisleri ve ukalalıkları ile yakın planda mümkün görünmüyor. Çünkü bu işi yapabilmek için önce sıkı ve eğitim temelli bir geçmiş gereklidir. Sokaktan geçeni siz spora yönetici, antrenör ve başka şeyler yaparsanız, o yapıdan ne sporcu çıkar ne de yönetici…
Bu satırlar ruhunuzu karartmasın. Her ne kadar olimpik antrenör yetiştirmenin nasıl olması gerektiğini anlatmak isterken yazımın yönünün değişmesine ben de şaşırıyorum. Antrenör yetiştirmede farklı görüşlere sahibim. Yakın zaman önce kamuoyu (alanın çalışanları) ile yapılan çalışmanın sonuçları ile önceden hazırlanmış olduğuna inandığım metnin aynı çıkması beni şaşırtmayacaktır. Şunu yapıyorlar: Bir plan yapılıyor. İnsanlar toplanıyor. Konuşmalar sağlanıyor. Sonra da işte bizim raporumuz diyorlar. Ama bakıyorsunuz, o rapor toplanma tarihinden 6 ay önce tamamlanmış!
Sonuçta, 3 gün boyunca sabırla bir araya gelen spor insanları Kadeş Anlaşmasının gölgesinde sonuç raporunu yazdılar ve altına imza koydular. Çorum’a teşekkürler… 3. Hattuşili’nin torunlarına teşekkürler. Bu arada leblebicileri de tebrik ediyorum. Bu fırsatı çok iyi değerlendirdiler. Orta Anadolu’nun bu kenti “yavaş şehir” gibi geldi bana… Müzesi iyi, lütfen ziyaret edin. Saat ayarınızı saat kulesinden yapabilirsiniz. Anitta Otelin restoranında taze sarımsakla bezenmiş bonfile parçalı fırın kavurmayı ayran eşliğinde götürün.
Çorum böyle geçti kıymetli okuyucularım…