Çocukluğumdan beri sporun her tarafında bir şekilde bulundum. Bazen oyuncu, bazen antrenör, bazen yönetici, bazen ise tribünden bağıran bir taraftar bile oldum. Ama hiçbir zaman Türk sporunda bu kadar kaosun yaşandığını bir dönem görmedi
Uzun süredir sosyal medyayı ve yakın çevremizde yaşanan spor vakalarını takip etmekteyim. Bunlara örnek vermek gerekirse; birçok spor yöneticisinin yapmış olduğu olumsuz ve insanları şiddete yönlendirici açıklamaları, birçok taraftar kitlesinin tribünlerden sahaya attıkları(insan hayatını tehdit eden) yabancı maddeler, bir hakemin sahadaki oyuncuya küfür etmesi ve kırmızı kartların havada uçuşması, birçok oyuncunun saha içerisindeki agresif tavırları ve maç sonrası medyaya yapmış olduğu olumsuz açıklamalar, spor basınında sırf haber sayfasını yada haber saatini doldurmak için yapılan bazı abartılı haberler… Sizce ülkemizde son dönemde böyle olumsuz durumlar varken neyin sporundan zevk alınması bekleniliyor ki! Bahis şirketlerinin para kazanmasını mı, spor borsasındaki ani iniş ve çıkışları mı yoksa siyasetin sporun tamamını himayesi altına almış olmasını mı? Ben bu anlattıklarımın büyük bir bölümünü sporu yöneten kesimden hatta onların egolarından kaynaklandığına inanıyorum. Ego kelimesi anlam olarak kişinin kendi benliğini mutlu etmesi yada kendisini duygusal olarak tatmin etmesi anlamına gelir. Dikkat edin özellikle son dönemde spor yöneticiliği pozisyonunda olan kişilerin kendisiyle barışık olmadıklarını, hiçbir zaman varolan bir olumsuzluğun sorgusunu kendilerinde yapmadıklarını, tüm suçu sosyal çevreye bağladıklarını ve bu olumsuz durumu sosyal medya aracılığıyla çevrelerine yansıttıklarını görmekteyiz. Peki sonuç tam bir facia… Özellikle topluma malolmuş ünlü spor adamlarının söylemiş oldukları en ufak söz toplumu her yönüyle o kadar etkiliyor ki insanlar birbirlerine artık kin ve nefretle bakıyor. Gün geçtikçe spor artık spor olmaktan çıkıp siyasetin oyuncağı haline geliyor. Bırakın artık sporun şikesini, kazanma hırslarını, siyasetini, şampiyonluklarını, kupasını… Gelecek yeni nesillere ne vereceksiniz onları düşünün artık. Türk spor tarihine adınızı altın harflerle yazdırın kara lekelerle değil. Bırakın artık şu egolarınızı! konumuz spor olsun şiddet, kavga, kaos ortamları değil. Ve her şeyden önemlisi herkes kendi işini yapsın. Sporcu sahaya çıksın efendi bir şekilde topunu oynasın, antrenörler sahada sadece takımlarına konsantre olsun, taraftarlar sadece kendi takımlarını desteklesin ve yöneticiler kulüplerinin sevk ve idarelerine katkıda bulunsun. Bulunsunlar ki bir alt yapı antrenörünün sporcularına, bir beden eğitimi öğretmeninin ya da bir spor bilimcinin öğrencilerine anlattıkları ve anlatacakları sportif güzellikler havada kalmasın. Eğer ki spor kendine yani özüne dönerse başta medya olmak üzere toplumun spora her anlamda destek vereceğini adım gibi biliyorum. O zaman ailelerde çocuklarını gönül rahatlığıyla spora da yönlendirir, maçlara da götürür. İşte toplumun spora bu yönelişi gelecekteki olimpiyatları da, şampiyonları da beraberinde getirir…
Saygılarımla…