Özdilek
Gülden Sökelioğlu
Gülden Sökelioğlu

"Şu Milas'ın İçinde"

Yüksel, 1940'lı yıllarda Milas Ortaokulu'nda okuyan körpecik, güzeller güzeli bir kızdır

10 Şubat 2024 Saat: 23:26

Tahtasızın oğlu İbrahim ise, astsubay okuluna gitmeye hazırlanan bir delikanlıdır.
İbrahim, genç kızın güzelliğine hayran kalır ve ona delicesine aşık olur. Aşkını kabul ettirebilmek için aylarca okul çıkışlarında Yüksel'i bekler. Her akşam onu evine kadar onu takip eder ve yolun sonuna geldiğinde arkasından buruk bir şekilde bakarak sessizce geri döner.
Her karşılaştığında genç kıza aşkını ısrarla anlatır ama hiçbir zaman karşılık bulamaz. İbrahim'in aşkı, tek taraflı ve platonik aşktır. Kızın aile yapısı ile İbrahim'in aile yapısı arasında dağlar kadar fark vardır. ÜstelikYüksel, İbrahim'e hiçbir zaman yakınlık duymaz, hiçbir zaman olumlu yanıt vermez. Durumu ailesine bildirir; rahatsızlık duyduğunu, önlem alınmasını ister.
Gönül genç kızın gönlüdür ve bir türlü İbrahim'i sevemez.
Ama işin içinde bir kara sevda vardır.
İbrahim'in Yüksel'e yaklaşması yasaktır, ama gönül ferman dilemiyorki. Bir gün İbrahim'i Askeri okuldan ararlar. Astsubay olmak için her şey hazırdır. İbrahim gitmeden önce son kez Yüksel'in yolunu keser ve onu ne kadar sevdiğini defalarca söyler, ısrarla kendisini beklemesini ister. Ama kızın cevabı her zamanki gibi çok sert ve net olur: " Hayır!... Seni istemiyorum. Zorla güzellik olmaz."
Bundan sonra her şeyi göze almış olan İbrahim, kızın evinin kapısını zorlayarak açar, mutluluktan ve yaşamdan ümidini kesmiş ve gözü kararmıştır. Elindeki bıçağı genç kıza defalarca saplar.
Ortaokul öğrencisi, güzeller güzeli bir kız olan Yüksel, hayatının baharında ölümle kucaklaşır. İbrahim ise sönucu biliyormuş gibi yanında getirdiği zehiri içerek kendi hayatını sonlandırır ve acılar için'de can verir.
İki gencin ölümüyle sonuçlanan bu olay üzerine Milaslı ses sanatçısı Nazmi Yükselen aşağıdaki sözleri yazmış, bestelemiştir. Daha sonra bu Türkü tüm ülkeye yayılmıştır.

"Şu Milas'ın İçinde"

Şu Milas'ın içinde ben bir tek güldüm.
Goncelerim açmadan soldum döküldüm.
Gençliğime doymadan yar için öldüm.
Hazan yaprağı gibi birden döküldüm.

Gönül verdiğim kızın adı Yüksel'di.
Can verirken feryadı da arşa yükseldi.
Kabahat ne ondaydı ne de bendeydi.
Alnımıza yazılmış bu bir eceldi.

Sevda neler getirdi dertsiz başıma.
Elimle zehir kattım tatlı aşıma.
Kimse merhem olmadı kanlı yaşıma.
Talihim destan oldu mezar taşıma. (1)

*
Bu türküye konu olan olay, bizim evimizde yaşanmış. Ömer Nevzat dedem, orman muhafaza memuru olarak tayini Muğla'ya çıkınca ailece Muğla'ya taşınmışlar. Oturdukları ev boş kalmasın diye, Milas'a tayin olan Özel İdare Müdürü'ne kiraya vermişler. İki katlı ve yüksek bir bina olan ve cumbası olan bu eski Milas Evi'nde ailesiyle birlikte mutlu yaşarken talihsizlikler başlamış. Özel İdare Müdürü'nün güzel kızı Yüksel'in peşine Milas Belediyesi köpek itlaf ekibinde çalışan Tahtasızın oğlu İbrahim, takılır. Her gün okuldan eve kadar takip eder. Aşkına karşılık bulamayan İbrahim, çılgına döner ve kızın arkasından kapıyı zorlar, içeri girer. Yüksel'in annesi komşulara gezmeye gitmiştir. Kızın evdeki dadısını yakalar ve dışarı çıkarır. Yüksel, korkudan evin içindeki merdivenlerden ikinci kata çıkar ve cumbadaki (balkon) divanın altına saklanır. Yüksel'in peşinden koşan İbrahim' de onu divanın altında yakalar; elindeki bıçakla 35-40 yerinden bıçaklar ve öldürür. Sonra da evden kaçarak uzaklaşır. İbrahim, polisler tarafından yakalanır ve Cumhuriyet Caddesi'ndeki polis karakoluna getirilir. (Şimdi, Hocabedrettin Mahallesi Muhtarı Vasfi Selçuk'un marketinin yanı) İbrahim, babası Belediye köpek itlaf ekibinde çalıştığı için yanında taşıdığı zehiri içer ve can çekişerek ölür.
Kızının ölümünden sonra Özel İdare Müdürü Milas'tan ayrılır.
Daha sonra bu acı olayın şiirini yazan ve besteleyen Milaslı ses sanatçısı, Nazmi Yükselen bu Türküyü tüm ülkeye armağan etmiştir.
Ömer Nevzat Tüfekçi dedemin Fethiye ve Datça'daki orman muhafaza görevi, onun 41 yaşında ölümünden sonra babaannem ve dört çocuğu Milas'daki evlerine geri dönerler. (Babam,12 yaşındadır)
Bu olayı, çocukluğumda babamdan her dinlediğimde çok etkilenirdim.
Bu hüzünlü Türkünün kahramanı olan Yüksel'i, olayın yaşandığı evimizin sahipleri olan Ata'larımı,
"Şu Milas'ın İçinde" Türküsünü yazan ve besteleyen değerli ses sanatçısı Nazmi Yükselen' i saygı ve rahmetle anıyorum.
150 yıllık olan babaevinde yaşanan bu acı olayı ve Türküsünü siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.

Kaynak:
(1) turkuyurdu. com

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Boş Yuva!4 Nisan 2025 Saat: 09:18
Yıllar önce, Milaslı ve dünyaca ünlü bir sanatçı (Gravür ve Exlibrıs sanatçısı) olan Ayşe Anıl'ın evinin balkonunda otururken bahçedeki bir portakal ağacının dalının üstündeki bir kuş yuvası dikkatimi çekti...
Çevre Felaketi!2 Mart 2025 Saat: 11:32
Muğla Büyükşehir Belediyesi olunca; Milas'ın sahil beldesi iken, şimdi bir mahallesi olan Güllük'e taşınalı bir ay oldu.
Karda, Yanmak!23 Ocak 2025 Saat: 10:00
Uzun yıllardan beri kışın sömestr tatilinde karne sevincini yaşayan çocukları bazı aileler tatille ödüllendirir; Bursa ve Bolu'daki kayak merkezlerine ailece tatile giderler.
Falcı tavuklar!2 Ocak 2025 Saat: 09:47
Roma İmparatorluğu'nda özel olarak yetiştirilen falcı tavukların önüne yem atıldığında yerlerse Roma İmparatoru, Tanrıların savaş istediğini düşünerek düşman devletlerin topraklarına saldırırmış
Yeni Yıl!26 Aralık 2024 Saat: 17:06
Hayallerinin gerçekleşmesini isteyenler yeni yılın gelmesini heyecanla bekler. Yeni yıla 'hoşgeldin', eski yıla ise 'güle güle' derler.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat