İzmit şehir merkezinde bulunan yürüyüş yolunda, bir bankın üzerine bağdaş kurarak oturmuş yanında ki ile yüksek ses tonu ile sohbet eden Suriyeli olduğunu tahmin ettiğim “boydan entarili” yaşlı bir amca çekti dikkatimi!
İzmit şehir merkezinde bulunan yürüyüş yolunda, bir bankın üzerine bağdaş kurarak oturmuş yanında ki ile yüksek ses tonu ile sohbet eden Suriyeli olduğunu tahmin ettiğim “boydan entarili” yaşlı bir amca çekti dikkatimi!
Oturuşu ve kıyafeti ile çok aykırı bir görüntü oluşturuyordu.
Kıyafeti, saçı ve sakalı ile yaşadığı şehre “ülkeye” ait olmadığı her halinden belliydi.
Ben sizden değilim diyordu adeta!
***
Bunları düşünerek yürürken, biri uyarmalı diye düşünerek geri döndüm.
Öyle ya, o biri biz olmazsak kim olacaktı ki!
***
Amca Merhaba diye, gülümseyerek başladım söze…
Haline tavrına kıyafetine istemsizce gülümsemiştim, komik gözüküyordu çünkü!
Oturuşun normal mi diye sorum!
- Gülümseyerek yaklaştığım için o da gülümseyerek biz böyle alışmışız dedi.
Kıyafetin normal mi diye sordum!
- Bu bizim Milli kıyafetimiz dedi.
Peki bu gün sizin Milli gününüz mü diye sordum!
- Şaşırarak, hayır dedi.
Bizim ülkemizde dünyanın her yerinden insan yaşıyor, 72 Çeşit Millet!
Herkes günlük yaşamında kendi ülkesinin kıyafetini giyse, ülkesinde oturduğu gibi otursa, doğru olur mu?
Misal; Afrikalı göçmenler önlerine yaprak bağlayarak dolaşsa! Nasıl olur diye pek çok millet ve Milli kıyafeti hakkında örnekleri verdim.
- Şaşırarak dinliyordu!
Burası şehir merkezi, yöresel kıyafet günleri değil! Dedim.
***
Sizinkiler de Almanya’ya gitmişler dedi!
Sen hiç Almanya’da yaşarken, zeybek kıyafeti ile gezen, beline yörük kuşağı bağlayan, Kafkas elbiseli ve ya Karadeniz yöresine ait kıyafetlerle gezen bir Türk görüp ve ya duydun mu dedim!
- Şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.
Yaşı 60 dan fazlaydı, belki yetmişten de!
Bak amca, zaten varlığınızın uzayan süresi ülkemiz için hem ekonomik hem de sosyal olarak büyük sorun oluşturuyor,
Üstüne bir de sizin Suriye’de Afganistan’da yaşıyormuş gibi davranışlarınız, yaşantı tarzınız, kıyafetlerinizi buraya taşıma gayretiniz, bu sorunu içinden çıkılmaz bir hale getiriyor,
Siz Suriye de yaşarken başka ülkelerden sizin isteğiniz dışında gelen göçmenler sizin burada giyindiğiniz gibi kendi yöresel kıyafetleri ile dolaşsa hoşunuza gider miydi diyerek,
Böyle devam ederseniz, sürekli dışlanırsınız diye nazikçe uyardım.
***
Ülkemizde yaşayan sadece ev alarak vatandaşlık alan zengin Araplar var onlarda çarşıya da deve ile mi gelsin, deyince
- Gülümseyerek, haklısın hiç böyle düşünmemiştim dedi.
Bizim de aykırı davranmamamız lazım deyince ben de mutlu oldum.
Madem gitmek istemiyorsunuz, kalmak için gayret etmelisiniz diyerek, selamlayarak yoluma devam ettim.
***
Demem o ki; Almanya’nın bizden talep ettiği işçiler ülkelerine gelince çabuk uyum sağlasınlar diye ön kabulden geçen gurbetçi adayları daha Türkiye de iken kurslara ve eğitimlere tabi tutuldu.
Almanya ve yaşantıları hakkında bilgiler verildi.
Kendi ülkelerine giriş yaptıklarında da bu eğitimler bir müddet devam etti.
Hatırlayın Almanya otobüsünde ki kravatlı fötr şapkalı Türkleri!
Kaldı ki Almanlar kuralları olan, disiplinli ve kuralları iktidar değişince değişmeyen bir ülke ve bizler de göçebe bir kültüre sahip olduğumuz için gittiğimiz coğrafyalara çabuk adapte olan “diğer Asyalı milletlere nazaran” Batı medeniyetine uyum sağlaması daha mümkün bir milletiz.
***
Birde Arapları düşünün!
Konuşmalarını, aile yapılarını, üslupları, gırtlak yapılarını, toplu yaşam içerisinde ki davranışlarını, bedevi kültürünün ve çöl ikliminin onların yaşantısında ki izlerini!!!
Bizim vatandaşımız olup ta, yurt dışında büyük şehirlerde uyum sorunu yaşayanların çoğu da Arapların akraba toplulukları!
Varın gerisini siz hesap edin!
Herhangi bir eğitim ve adaptasyon sürecinden geçmeden sınırı aşanın geldiğini de varsayarsak, bu sorun ülkemizin geleceği için, ekonomik istikrasızlıktan da, dış güçlerin varlığından da büyük bir sorun!
Ve maalesef bu sorun çığ gibi büyüyerek geliyor, üstümüze üstümüze!!!
Bakalım şu meşhur 2023 ve sonrası ülkemiz nelere gebe!
***
Hayırla gelir inşallah.
Selam ve dua ile.