CHP Kocaeli milletvekili Tahsin Tarhan; “bu yasa ile ne kaçırılmak isteniyor?”
Konuşmasında, hem Ekonomi Bakanlığı’na hem de AKP Milletvekillerine eleştiriler yönelten Tarhan; “Bu yasa ile ne kaçırılmak isteniyor?” dedi.
Komisyon görüşmeleri, Kasım 2016’da tamamlanan Serbest Bölgeler Yasa Tasarısı üzerinde yaptığı konuşmada Tarhan şunları söyledi; “Bu tasarı iyi çalışılmamış bir tasarı. Öncelikle yasa yapma tekniği açısından uygun değil. Bize gönderilen tasarı 24 madde. Verilen değişiklik önergeleri ile 15 maddeye düşürüldü. Ancak ne Bakanlık ne de AKP Milletvekilleri verdikleri önergeleri biliyordu. Dışarda bürokratların hazırladığı önergelerin gerekçeleri bile aynıydı. Kurum ve kuruluşların temsilcileri konuşmadı. Görüşmelerde bir alt komisyon kurulması teklifimizi reddeden iktidar milletvekilleri, Kasım’dan bu yana TBMM Genel Kurul gündemine neden bu tasarı hala gelmedi diye sormadı. Ama biz merak ediyor ve soruyoruz; Bu yasayla kaçırılmaya çalışılan şey ne?”
Hangi kıyıyı beğendiniz, hangi zeytinlikte gözünüz kaldı?
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, tasarıdaki acele kamulaştırma düzenlemesini sert bir dille eleştirerek, son dönemde gelen yasaların çoğunda acele kamulaştırmaya dair maddelerin olduğuna dikkat çekti. Bu düzenlemenin tasarıdan çıkarılması gerektiğini savunan Tarhan, “Bu tasarıda kıyıların, tarım arazilerinin, askerî alanların, çayır ve meraların acele kamulaştırma dışında kalmasını istedik ama önergemiz reddedildi. Merak ediyorum, acaba hangi kıyıyı beğendiniz de bu yasayı getirip önümüze dayadınız? Acaba, hangi zeytinlikte gözünüz kaldı da yarın öbür gün birilerine peşkeş çekmeye karar verdiniz? Bu ilk değil, son değil, AKP'nin bu tür uygulamaları nasıl kullandığı ortadadır. Bunun olmasına nasıl müsaade edilir?” dedi.
Cibuti’ye serbest bölge kurulacak
Yurtdışında serbest bölge kurulması ile ilgili olarak Bakanın açıklamalarını hatırlatan CHP’li vekil “Sayın Bakan konuşmasında Cibuti'ye bir serbest bölge kuracağını söyledi. Serbest bölge kurulacak ülke tercihi, burada yer alacak şirketler in seçimi çok dikkatli yapılmalı, objektif kararlar alınmalıdır. Çok merak ediyorum, kafanızda hazırladığınız bu Cibuti'de faaliyet gösterecek şirket kimdir? Nasıl teşviklerden yararlanacaktır? Bu ülkede verdiğiniz ayrıcalıklarla yetinmediniz. O şirket hangisi? Cibuti'yi biraz geçin, az ileride sola dönüp geri gelin de Kars'a kuralım serbest bölgeyi, Ağrı'ya kuralım, bütün Türkiye'yi serbest bölge yapalım gerekirse.” İfadelerine yer verdi.
Serbest bölgelere karşı değiliz
TBMM Sanayi Komisyonu Üyesi Tahsin Tarhan, Serbest Bölgelere karşı olmadıklarını, serbest bölgelerin doğrudan döviz kazancı olduğunu, İhracatın artmasının ve ihracat pazarlarının genişlemesini sağlayacağını, yabancı sermayeyi çekeceğini ve istihdamı arttıracağını söyledi. Ancak tüm bunların olabilmesi için güvenli, demokratik ve sağlam bir ekonomiye ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Tarhan; “Bizim ülkemizde serbest bölgeler neye yarıyor biliyor musunuz? İthalatın artmasına yarıyor sadece. Neden? Tüm bu saydıklarımın yanı sıra, bir üretici için yeni pazarlar ayarlayan, bir ticari işletme sahibi için cazip bir durum yok. Çünkü, serbest bölgede yatırım yapacak yabancı yatırımcı için bir maliyet avantajı yok, zaten maliyetler her gün yükseliyor. "Riski böleyim." diye düşünmez adam. Zaten yaşamak risk bu ülkede, iç pazar çoktan çökmüş, bir dış pazar büyütme avantajı yok; ihracatçılar kan ağlıyor, yabancılara dert anlatmaktan mal satamıyorlar.”dedi.
EKonomi kötüye gidiyor
Türkiye'nin nasıl bir ekonomik durum içinde olduğuna da değinen Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Türkiye ekonomisinin, 2016'nın üçüncü çeyreğinde, ilk defa küçüldüğünü ve büyümenin eksi yüzde 1,8 olduğunu söyledi.
Türkiye’nin; ekonomik özgürlükte, 178 ülke arasında 79'uncu, İş yapma kolaylığında 190 ülke arasında 69'uncu, Küresel rekabet gücünde 138 ülke arasında 65'inci, Ahbap çavuş düzeni endeksinde bu düzenin yaygın olduğu 8'inci, yolsuzluk algısında 176 ülke arasında 75'inci ülke olduğunu ifade etti. Böyle bir ortamda Serbest Bölgeler Kanunu Tasarısı'nı yasalaşmasının bir fayda sağlamayacağını söyleyen CHP’li vekil “Ülkede güven yok, huzur yok, sürekli uzatılan OHAL var, bitmek bilmez bir başkanlık sevdası var. Tereddüt etmeden uzattığınız OHAL'in bu ülkenin ekonomisine ne kadar derin izler bıraktığının farkında değil misiniz? ifadelerini kullandı.
İhracat meslek değil faaliyettir
Konuşmasında tasarının ilk halindeki düzenlemelere de dikkat çeken Tarhan şunları söyledi;
“ Bu tasarının ilk halinde Türkiye İhracatçılar Birliğine kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu statüsü tanıyan düzenlemeler vardı. Oysa ihracat bir meslek değil, faaliyettir. Bu faaliyette bulunan sanayiciler kendi bulundukları bölgede sanayi ve ticaret odalarına kayıtlıdır. TİM'e kamu kurumu statüsü tanırsanız bir çift başlılık olur, çift aidat ödenir, bu niteliği haiz kurumlar karşı karşıya gelir. Bu da sanayiciyi olumsuz etkileyecek bir durumdur. Üstelik kamu kurumu statüsü, bağımsızlığı doğrudan etkileyen bir durumdur. TİM'e kamu statüsü tanınması, iktidarın, Hükûmetin istediklerini yapan yandaş şirketlere ayrıcalık tanınan bir tabloyu ortaya çıkarır.
Sanayicileri bölmeyin
TİM temsilcisi, Komisyon görüşmelerinde bırakın düşünce ifade etmeyi, bir sözcük dahi edemedi. TİM'i kamu niteliğinde meslek kuruluşu yapma çabası vardı. Ülkeyi bölmeye kalktığınız gibi sanayicileri de bölecek bir uygulama bu. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunun yanlış olduğunu anlattık. İhracatın bir meslek değil faaliyet olduğu ve ne olursa olsun TİM için bunun olmaması gerektiği konusunda ısrarcı olduk. Sanayiciler, ihracatçılar öyle bir durumda ne olacaklardı? Özgürce çalışma mücadelesi vermek yerine, kendileri büyüyerek, ülkeyi büyütmeye uğraşmak yerine bürokrasiyle uğraşacaklardı.
TİM başkanı akp sözcüsü gibi davranıyor
TİM Başkanı anlaşılıyor ki bu tasarıyla ilgili olarak odalara bilgi vermemiş. Zaten açıklamalarına bakıldığında TİM Başkanı âdeta AKP sözcüsü gibi davranıyor, her ihracat rakamı açıklandığında bunu Hükûmete yaranmaya çalışan bir dille duyuruyor. TİM Başkanının görevi ihracatı ve ihracatçıyı korumak, onların yanında olmak, özgürce çalışma mücadelelerini desteklemek değil midir? Siz ki ihracatçı ağlarken eğer bu görevi layıkıyla yapmıyorsanız oradan ayrılmalısınız. Biz burada ihracatçıyı savunuyoruz, biz burada sizi koruyarak bu maddeyi tekliften çıkartıyoruz; duvardan ses geliyor, sizden ses gelmiyor, baskı bu kadar büyük yani. İhracatçıların temsili bu kadar düşük, bu kadar sönük ve bu kadar zayıf mıdır? Özel ya da kamu fark etmez, ekonomide tüm bileşenler arasında bir denge vardır. Bu dengeyi bozacak her hamle güvensizliği körükler, bu da ekonomiyi daha da kötü hâle sokar.”
Tasarıyı geri çekin
Kamu kaynaklarını, ekonomiyi yönetemeyen iktidara yanıtın millet tarafından verileceğini söyleyen Tarhan; konuşmasını, “Yasa yapma tekniğine uygun olmayan, AKP milletvekilleri, hatta bakan tarafından bile tam olarak anlaşılmamış olan, ülke gündeminden uzak bu tasarı acilen geri çekilmelidir” sözleri ile tamamladı.