Anayasa Değişiklik Teklifi’nin, çok farklı açılardan değerlendirilmesi ve sonuçları açısından detaylı değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Yurttaşlarımız referandumda oy kullanırken hayatlarının nasıl etkileneceğini düşünmeliler, “Geçim derdinde olana deva olacak mı bu teklif ?” ya da  “Ekonomideki kötü gidişatı durdurup, ülkemizi yatırım yapılabilir duruma getirecek mi?” diye sordu. Tahsin Tarhan,  uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve S&P’un  Türkiye’nin kredi notunu bir basamak düşürdüğü ve yatırım yapılabilir seviyenin altına çektiği son açıklamalarını da hatırlattı.

Türkiye’nin geleceği böyle bir kadere terk edilemez!

Tahsin Tarhan açıklamasında;

“Anayasa Değişiklik Teklifi Cumhurbaşkanı’na yasama ve yürütmenin tüm yetkilerini veriyor, partili olabileceğini söylüyor. Zaten yargıyı da Cumhurbaşkanı dizayn ediyor. Bu durumda ekonomik kararlar da cumhurbaşkanı tarafından alınacak ve uygulanacak. Türkiye’nin geleceği böyle bir kadere terk edilemez. Uluslararası alanda baş döndürücü hızdaki gelişmeleri bu şekilde yakalamak mümkün değil. Sanayi 4.0 Devrimi konuşulan bir dünyada, sizin ülkenizde KOBİ’lerin üretimlerinin %60’ı düşük teknoloji ile yapılıyorsa; bir yandan ülkenizde teknolojiyi destekleyeceksiniz, bir yandan da ileri teknolojinin ülkenize gelmesini sağlayacaksınız. Tek bir kişinin iki dudağına teslim edilmiş, denetlemeyen kararlarla, teknoloji ve yatırım ortamının gelişmesi mümkün değil. Bu durumda, ileriyi göremeyen yabancı sermayeli şirketler yatırım yapmayacaktır. 

Bu ortam; yabancı yatırımcı yanında, yerli yatırımcıyı da etkileyecektir. Örneğin bugün Doğu Avrupa’da pek çok Türk yatırımcı olduğunu biliyoruz. Hiçbir girişimci batma kaygısı altında cesur davranamaz ve tek kişinin vereceği karara göre yatırımlarını yönlendiremez.”

Bu sistemde gizli çıkar ortaklıkları olacak

Getirilmek istenen değişiklikte halkın menfaatinin değil kişisel çıkarların ön planda olacağına işaret eden Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan;

“Bu sistemde gizli çıkar ortaklıkları olacak. Cumhurbaşkanlığı makamı çok güçlü yetkilerle donatılacağı için herkes bu yetkilerden faydalanmak isteyecek. Bu durum da, gizli ortaklıkların kurulmasına neden olacaktır.  Devlet ciddiyet ve çıkarlarının değil kişisel çıkarların konuşulduğu süreçlerin kapısını aralayacak tek adam sistemi Türkiye ekonomisini daha büyük çıkmazlara sürükleyecektir.

Parlamenter sistem uzlaşma, çözüm ve millet iradesi demektir

AKP’nin, 15 yıldır ülkeyi tek başına yönettiğini hatırlatan CHP’li vekil açıklamasında şunları belirtti;  “Parlamenter sistem uzlaşma, çözüm ve millet iradesi demektir. Bugün ülkemizin ihtiyacı olan da bunlardır. AKP tek başına iktidar olduğu 15 yıllık süreçte terörü arttırmış, işsizliği tırmandırmıştır. Ekonomik sorunlar, terör ve işsizlikle paralel olarak büyümüştür. Bu yetkileri, şimdi tek bir kişiye devredilmesi sorunları daha da büyütecektir. Cumhurbaşkanı tüm bu sorunları nasıl çözecek? Aksine daha fazla artmasına neden olacak. İşsizlik, terör ve ekonomik zayıflama artarken diğer yanda da kutuplaşma olacak. Türkiye’nin en büyük sorunu da bu olacak. Partili Cumhurbaşkanlığı makamında kim olursa olsun, ülkenin kutuplaşmasına neden olacak. ”