Artık FETÖ terör örgütü olarak bilinen bu grubun din endeksli siyasetle iktidara gelen AK Parti ile uzun süre/ son bir kaç yıla kadar, HSYK’nın seçimle belirlenmesine dair Anayasa değişikliği dahil seçim iş birliği içersinde, yıllarca birlikte çalıştığı, maalesef devletin ana kadrolarını ciddi ölçüde ele geçirdiği tartışmasız!
Bu ciddi örgütlenme ile Irak saldırısında tezkereye karşı çıkan ulusalcı,vatan sever askerlerin, hatta genel kurmay başkanını ile, üniversite öğretim üyeleri, gazeteciler ve rektörlerin sahte delillerle tutuklanarak adice mahkum edildikleri, bu kararların Yargıtay’da inanılması imkansız bir şekilde onaylanarak kesinleşmesinin temin edildiği, bu şekilde kadroları boşaltarak oralara kendi militanlarını yerleştirdikleri, bunun için maalesef iktidarı kullandıkları tartışmasız!
Darbe girişimi öncesi ve en son darbe girişimi ile bu durumu geç de olsa kavrayan iktidarın bu örgüte darbe vurduğu ve bu örgütün devlet içindeki yapılanmasına son verecek radikal kararlar aldığı, artık muhalefetin de sorumluluk duygusu ile bu çalışmaya tam destek olduğu tartışmasız!
İktidarın Anayasamızın 120 ve 121. maddelerine dayalı çıkarttığı olağan üstü hal kararnameleri ile kuru ile yaşı ayıramadığı, suçlunun yanında suçsuz kişilerin de özgürlüklerinin ellerinden alındığı, mahkeme kararları olmadan mallarına el konduğu, yurttaşlarımızın masumiyet karinesine aykırı davrandığı, mülkiyet haklarının ellerinden alındığı, ciddi insan hakları mağduriyetleri olduğu tartışmasız!
Kanun Hükmünde Kararnamelerin en azından bazılarının Anayasaya aykırılığının anlatılması yada hukuki işlem yapılması konusunda hukuk kurumlarının ve muhalefetin eksik kaldığı, geç kaldığı tartışmasız!
Muhalefetin bu gün içinde bulunulan durumu iyi kavrayıp, kuru ile yaşı ayırıp, masumiyet ilkelerine sahip çıkıp, gerçek anlamda çözümler üretebilmesi ile iktidarın değişebileceği, aksi taktirde sistemin yeni oluşumlar üretebileceği de tartışmasız!
Osmanlı’nın son dönemlerine rastlayan benzer olaylar olduğu, bu tarihi deneyimleri ve 100 yıl sonrasını kavrayabilen dehası ile Büyük ATATÜRK’ü ve kurucu kadrolarını iyi anlayamayan veya yok kabul eden anlayışın aymazlığından bugün yaşananların kaynaklandığı artık tartışmasız!
Çarenin, gerçek anlamda laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olarak bilinen bu ülkenin kuruluş felsefesine saygı duymak, kurucu liderleri samimiyetle anlayarak fikirlerini uygulamak, sahte Atatürkçü ve sahte dindarları iyi ayıklayarak ACİLEN YAPILACAK ÇAĞDAŞ BİR SİYASİ PARTİLER YASASI, halkın demokrasiye katılımının temini ve tam demokrasi olduğu tartışmasız!
Bizden söylemesi!