Güncel

TBB ve İBB BAŞKANI İMAMOĞLU AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI ve 4. ULUGAZİ YAĞLI GÜREŞ FESTİVALİ’NDE KONUŞTU

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu yıl dördüncü kez düzenlenen Ulugazi Yağlı Güreş Festivali finalini izledi ve ‘Avrupa Hareketlilik Haftası’ kapanış etkinliğinde konuşma yaptı

23 Eylül 2024 Saat: 00:36
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu haber 0 kez okunmuştur

TBB ve İBB BAŞKANI İMAMOĞLU AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI ve 4. ULUGAZİ YAĞLI GÜREŞ FESTİVALİ’NDE KONUŞTU
TBB ve İBB BAŞKANI İMAMOĞLU AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI ve 4. ULUGAZİ YAĞLI GÜREŞ FESTİVALİ’NDE KONUŞTU

 

İMAMOĞLU: DİLİYOR VE İSTİYORUZ Kİ, ULUGAZİ YAĞLI GÜREŞLERİ ÇOK UZUN YILLAR İSTANBUL'UMUZDA SÜRSÜN

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu yıl dördüncü kez düzenlenen Ulugazi Yağlı Güreş Festivali finalini izledi. Final maçı öncesinde konuşan İmamoğlu, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize mirası, aynı zamanda vasiyeti olan bu etkinliği burada yapmak çok değerli bizim için. Sonuçta biz, spor şehriyiz. Olimpiyatlara talip olan bir şehiriz. 2027 yılında Avrupa Oyunları’nı misafir edeceğimizi düşündüğümüzde, güreşin bizi ne kadar coşturduğunu ne kadar gururlandırdığını bildiğimiz bir ortamda, diliyor ve istiyoruz ki, Ulugazi Yağlı Güreşleri çok uzun yıllar İstanbul'umuzda sürsün” dedi. İmamoğlu’nun da izlediği Ulugazi Yağlı Güreşleri’nin final müsabakasını, İsmail Koç’u yenen Feyzullah Aktürk kazandı ve bu yılın başpehlivanı oldu.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ata sporumuz güreşe verdiği destekle 1933 yılından başlatılan ve 1938’e kadar her yıl yapılan Ulugazi Yağlı Güreşleri’ne 83 yıl ara verilmişti. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun girişimleriyle, kurum iştiraki Spor İstanbul tarafından 2021 yılında bu tarihi güreşler yeniden başlatıldı. Bu yıl 4’ncüsü düzenlenen Ulugazi Yağlı Güreş Festivali, 21-22 Eylül tarihlerinde Maltepe Orhangazi Şehir Parkı’nda gerçekleştirildi.

 

ULUGAZİ ER MEYDANINA YILDIZ YAĞDI

Ulugazi Yağlı Güreş Festivali, bu sene büyük bir rekabete sahne oldu. 8’i altın kemer sahibi 64 başpehlivan er meydanına çıktı. Açık hava serbest minder güreşleriyle birlikte, festivalde toplam 500 güreşçi boy gösterdi. Tarihi Kırkpınar Festivali’nde son iki yılın başpehlivanı Yusuf Can Zeybek; Kırkpınar’da dört kez başpehlivan olmuş Recep Kara; iki kez altın kemere ulaşmış isimler Orhan Okullu, İsmail Balaban ve Mehmet Yeşil Yeşil; Kırkpınar’da başpehlivanlık onurunu tatmış Mustafa Taş, Fatih Atlı ve Osman Aynur; CW Enerji Türkiye Güreş Ligi’nin son başpehlivanı Enes Doğan; Ulugazi Yağlı Güreş Festivali’nde son üç yılın başpehlivanı Hüseyin Gümüşalan başta olmak üzere, yağlı güreşin en önemli isimleri Maltepe’de başpehlivanlık mücadelesi verdi.

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne ev sahipliği yapan Edirne’nin Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün eşlik ettiği TBB ve İBB Başkanı İmamoğlu, birbirinden çekişmeli müsabakalara sahne olan yağlı güreş çayırında, final maçı öncesinde bir konuşma yaptı.

 

“ÖZEL BİR HİKAYESİ VAR”

“Ulugazi Yağlı Güreşleri, elbette sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın yaşatılması adına İstanbul’umuzda varlığını en köklü bir biçimde hissettirmesi adına başlattığımız bir gelenek” diyen İmamoğlu şunları söyledi:

“Özel bir hikayesi var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Ulu Önder’imizin güreş hayranı olduğunu hepimiz biliriz. 19 Eylül 1933’te, Türkiye ve İtalya güreş takımları karşı karşıya geliyor İstanbul'da. Ve burada müsabakaları heyecanla, Dolmabahçe Sarayı'ndan, radyodan dinliyor. Sonra Dolmabahçe'de o güreşlerin heyecanına kapılarak, hemen kendisini güreşlerin yapıldığı, Taksim'deki Maksim Salonu’na atıyor ve orada canlı canlı izliyor. Güreşçilerimizin başarılarını gördükçe, motive oluyor ve açıkçası güreşçileri de motive ediyor. Türkiye'nin o dönemdeki güreşçileri, İtalya'ya karşı güçlü bir başarı elde ediyor. İşte bu özel günü, 19 Eylül’ü, ‘Atatürk Güreş Günü’ ilan ediyorlar ve her yıl Ulugazi Yağlı Güreş Festivali düzenleniyor. Ama sonra bu gelenekten uzaklaşılıyor. İstanbul'umuz 83 yıl ara veriyor. 83 yıldan sonra, biz, tekrar İstanbul'da Ulugazi Yağlı Güreşleri’ni başlatıyoruz. İstanbul'da, 4 yıldır ata sporumuz olan yağlı güreşimizi, İstanbulluların beğenisine sunuyoruz.”

 

“ULUGAZİ YAĞLI GÜREŞLERİ, KIRKPINAR'IN İSTANBUL'DAKİ ALANI GİBİ”

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize mirası, aynı zamanda vasiyeti olan bu etkinliği burada yapmak çok değerli bizim için. Tarihi bir an. Elbette bunu zaman içerisinde daha da geliştireceğiz. Her yaştan insanımıza bu ata sporunu, yüzyıllar boyu yaşayan, dünyanın belki de en eski spor organizasyonlarından birisi olan Kırkpınar'ın İstanbul'daki alanı gibi düşünebilirsiniz. Daha yukarılara taşıyacağız. Özellikle güreşin altyapısının gelişmesi için, 3 yıldır düzenlediğimiz açık hava U15 Serbest Güreş Turnuvası da önemli. Sonuçta biz, spor şehriyiz. Olimpiyatlara talip olan bir şehiriz. 2027 yılında Avrupa Oyunları’nı misafir edeceğimizi düşündüğümüzde, güreşin bizi ne kadar coşturduğunu ne kadar gururlandırdığını bildiğimiz bir ortamda, diliyor ve istiyoruz ki, Ulugazi Yağlı Güreşleri çok uzun yıllar İstanbul'umuzda sürsün.”

 

FEYZULLAH AKTÜRK BAŞPEHLİVAN OLDU

Konuşmasının ardından İmamoğlu’na, 4 yıldır Ulugazi Yağlı Güreşleri’nin yapılmasına sağladığı destekten dolayı, Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Başkanı İbrahim Türkiş tarafından sembolik altın kemer sunuldu. 4. Ulugazi Yağlı Güreşleri’nde İsmail Koç ile Feyzullah Aktürk başpehlivanlık için karşı karşıya geldi. Büyük bir çekişme içinde geçen finalde kazanan, Feyzullah Aktürk oldu. Aktürk, böylece ilk 3 yıl üst üste şampiyon olan ve altın kemerin daimi sahibi olma hakkını elde eden Hüseyin Gümüşalan’ın hükümranlığına da son verdi.

 

TBB ve İBB BAŞKANI İMAMOĞLU ‘AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI’ KAPANIŞ ETKİNLİĞİNDE KONUŞTU

İMAMOĞLU’NDAN İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARINA REÇETE VATANDAŞA SORUN, ONLAR SİZE DOĞRU YOLU GÖSTERİR

TBB İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Avrupa Hareketlilik Haftası’ kapanış etkinliğinde konuştu. “Sürdürülebilir bir kent tasarımını, kent sakinleriyle birlikte el ele yürüttüğünde, hata yapmazsınız” diyen İmamoğlu, “Ben, bazen diyorum belediye başkanı arkadaşlarıma, eğer siz bir yerde karar vermekte zorlanıyorsanız, tek kılavuzunuz var; o da gidin, vatandaşa söyleyin, sorun, onlar size doğru yolu gösterir,” ifadelerini kullandı.

 

Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) 2018 yılından bu yana ulusal koordinatörlüğünü yürüttüğü, her yıl 16-22 Eylül tarihleri arasında kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası (AHH), Üsküdar Meydanı’ndaki kapanış etkinliğiyle son buldu. Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının sözleşme makamı ve TBB’nin nihai faydalanıcı olduğu, “Şehirlerde Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik için Avrupa Birliği Desteği Projesi” (SKUP Türkiye) kapsamında düzenlenen AHH’nın kapanış etkinliğinde, TBB ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Elçi Müsteşar Jurgis Vilcinskas birer konuşma yaptı.

“HEDEFİMİZ; ALIŞKANLIKLARIMIZI DEĞİŞTİRMEK”

Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ü yanına davet ederek konuşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“2018 yılından bu yana, Hareketlilik Haftası’nın ulusal koordinasyonunu TBB üstleniyor. Hedefimiz; açıkçası biraz alışkanlıklarımızı değiştirmek, şehrin daha çok hareketlilikle yaşanmasını sağlamak. Bu anlamda özellikle yeşil çözümler, yerel kararları daha çok yayanın lehine, insanların lehine almak ve o insanları daha çok dolaşabildikleri bir şehir var etme konusunda sürdürülebilir bir gelecek inşası. Tüm yurtta belediyelerimiz, bu konuda güçlü adımlar atıyor. Hafta kapsamında, birçok ilimizde çalışmalar ve etkinlikler yapıldı. Yapılmaya da devam edecek. İnşallah o alışkanlıklar, diliyor ve istiyoruz ki, hepimizi harekete geçirsin. Ulaşılabilir bir şehri güçlendirme noktasında, yürümeyi, bisiklet binmeyi ve toplu taşıma kullanmayı teşvik edici çalışmalarımız var. Ulaşım tercihlerimizde, özellikle çevre ve sağlığımıza etkilerini anlamlı hale getirmek için kent sakinlerinin katılımıyla, daha verimli ve daha erişilebilir bir ulaşım sistemi kurmaya gayret ediyoruz.

 

“MAKUL MESAFEDE YÜRÜYEREK TOPLU TAŞIMAYA ERİŞMENİZİ TALEP EDİYORUZ”

“Bu yönüyle, İstanbul'un toplu taşımadaki en büyük hamlesinin raylı sistemler olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Raylı sistemler, çevreci bir yatırımdır, maliyeti yüksek bir yatırımdır. Ama üzülerek söylüyorum, çoğu yerde, raylı sistemler yatırımlarını açtığımız andan itibaren, insanlarımızın bazı alışkanlıklarını değiştirmeyle ilgili sıkıntı çekiyoruz. Geçmişten bugüne alışılmış olan, kapısının önünden el atıp minibüse binmeyi veya otobüse binmeyi devam ettirmek istiyorlar. Ama bu, böyle değil. Büyüyen bir şehir. Ve artık farklı bir nüfusa doğru gidiyor. Biz; bazı konularda, bazı hamlelerde ne yazık ki gecikmiş de bir şehiriz. Bu yönüyle diyoruz ki; makul mesafede yürüyerek toplu taşımaya erişmenizi talep ediyoruz. Tabii ki yürüyebileceğiniz konforlu kaldırımları, engelli geçişini sağlayan, yaya yolculuğunu sağlayıcı tedbirleri almak da bizim ve ilçe belediyelerinin sorumluluğumuzda. Ama bunları yaptıktan sonra da özellikle attığımız adımlarla, emisyon salımını azaltan, toplu taşıma sürecini kullanırsanız anlamı var; kullanmazsanız yok. Bu bakımdan her vatandaşımızı daha fazla hareketliliğe, daha fazla adım atmaya buradan teşvik ediyorum. Herhalde yürüyeceğiz değil mi? Harika.”

 

“SALACAK’IN YENİ HALİNİ GÖRDÜM, VALLAHİ BAYILDIM”

AHH’nin bu yılki temasının “paylaşımlı kamusal alanlar” olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Belediyecilik deneyimimle söyleyebilirim ki; iyi tasarlanmış orta alanlar, farklı amaçlar için, farklı gruplardan insanları bir araya getirerek daha huzurlu, daha paylaşımlı bir şehri hissettiriyor insanlarımıza. Az önce Harem'den buraya gelirken, Salacak’ın yeni halini gördüm. Vallahi bayıldım. Çünkü insanlar cıvıl cıvıldı. Daha önce işgal altındaydı ve ne yazık ki kullanılmaz durumdaydı. Yeter ki paylaşımlı alanlarımız artsın, insanlarımız bir araya gelsin, etkileşimleri fazlalaşsın. Bu yaşam kalitesini arttıran ama daha çok da insanlarımızın birbirini tanımasını görmesini, birbirine saygı duymasını, birbirini sevmesini sağlıyor. Aslında bu tür kamusal alanlar, iddiayla ifade edeyim, sadece o şehrin değil, bizim gibi kocaman büyük şehirlerin, mega şehirlerin oluşturduğu o atmosferin, dünya barışına dahi yüksek seviyede katkısı vardır” şeklinde konuştu.

“EMİNÖNÜ MEYDANI’NI, SARAYBURNU’NU, BÜYÜKÇEKMECE’Yİ MUTLAKA GÖRÜN”

Bu kapsamda yeşil alanlar, kamusal alanlar ve meydanlar yapmaya devam edeceklerinin altını çizen İmamoğlu, “Salacak örneği ve buna benzer birçok örneğimiz; kullanılmayan, gizliymiş, kapalıymış gibi ya da orayı birine sarıp vermekmiş… Bu tarz değil, tam aksine açan, insanların lehine kullanan… İşte mutlaka Eminönü Meydanı’nın yeni halini görün veya Sarayburnu’na gidin, Sarayburnu'nun yeni halini görün. Bu yönüyle sağlıklı alanları, hepinizin hizmetine sunmaya devam etmeyi kendimize ilke edindik. Tam da bu paylaşımlı kamusal alanlar düşüncesini hizmet eden bir duruş” dedi. Bu kapsamda yenileyip, hizmete açtıkları Büyükçekmece sahillinin de aynı düşünceyle hazırlandığını belirten İmamoğlu, “Bana göre çok özel bir alan çıktı. Bir başka detay; katılımcılık. Buraların bir başka tarifi, demokrat alanlar. Buralarda insanlar bir araya geldiklerinde ve aktif rol aldıklarında, mekanlar daha da şekilleniyor ve yaşadıkları kentin daha iyi olmasına da katkı sunmaları adına birtakım metotları devreye sokmak lazım. Burada da katılımcılığı teşvik eden bir süreci devreye almak, her belediye başkanının, mutlaka ve mutlaka amacı olmalı” diye konuştu.

 

“BİR YERDE KARAR VERMEKTE ZORLANIYORSANIZ…”

“Sürdürülebilir bir kent tasarımını, kent sakinleriyle birlikte, el ele yürüttüğünde, hata yapmazsınız” diyen İmamoğlu, konuşmasını özetle şu sözlerle tamamladı:

“Ben, bazen diyorum belediye başkanı arkadaşlarıma, eğer siz bir yerde karar vermekte zorlanıyorsanız, tek kılavuzunuz var; o da ‘Gidin, vatandaşa söyleyin, sorun, onlar size doğru yolu gösterir.’ 2014’ten beri, bana en güzel proje öğütlerini veren, vallahi de billahi de çocuklar. İlk defa bir ziyaret yaptığımda, yeni seçildiğimde, bir ilkokul ziyaretiydi, okul açılma dönemiydi. ‘Çocuklar ne istiyorsunuz’ dediğimde; park, yeşil alan, ağaç, meydan, spor sahası yanıtlarını aldım. O bakımdan, bu bağlantıyı ve özellikle demokrasiyi teşvik eden bu tür alanların varlığını büyütmek lazım. Yaygınlaşmasını sağlamak lazım. Tabii bu ortamlar, harekete geçmemizi de sağlıyor. Birbirimizi motive ediyoruz. AHH’nin de tam amacı bu. Umarım, TBB’nin de desteğiyle, bütün Türkiye'deki yerel yönetimlerin, bu duyguya ve bu talebeye, arzuya karşılık veren bir ortamı yaratarak, planlı bir çalışmayla, bütün ülkemizde başarıya ulaşır.”

 

“TBB ELİYLE BELEDİYELERİN DAHA GÜÇLÜ OLMASINI SAĞLAMAK ADINA…”

“Ulaşımı sürdürülebilir, erişilebilir kılmanın iklim değişikliğinin getireceği olumsuzluklara karşı da büyük bir hizmeti var. Görüyorsunuz; artık yağmurların şekli değişti, mevsimlerin şey değişti. Kuraklık hepimizi korkutuyor, ürkütüyor. Bazen iki ay, üç ay hiç yağmur yağmadığında, ‘Acaba ne oluyor’ diye birbirimize sormaya başlıyoruz. Bu söylediğimiz her şeyin, sadece kişisel sağlığınıza, insanların birbiriyle olan ilişkisine ya da şehrin düzenine, nizamına huzuruna değil, aynı zamanda kesinlikle bütün iklimin düzelmesine de büyük katkısı var. Yerel yönetimlerin çok değerli olduğunun farkındayız. Yerel yönetimler, bütün insanlara en yakın idare, yani kamu yönetimi. Bundan dolayı, bizler, yerel yönetimlerin güçlenmesi ve güçlendirilmesi için de yoğun bir çaba içerisinde olacağız. TBB eliyle, mutlaka belediyelerin daha güçlü olmasını sağlamak adına, değişikliklerin yapılması için büyük gayret göstereceğiz. Umuyorum birlikte, sadece daha yaşanabilir, daha sürdürülebilir değil, aynı zamanda adil yaşam alanları, şehirler ve insanları daha iyi temsil eden kentler hep birlikte tasarlarız. Ve hep birlikte, inşallah yaşadığınız şehrin her metrekaresinde, kendinizi o şehrin yabancısı değil, tam aksine Üsküdar'ın meydanında gezerken sanki ya da dolaşırken, evinizin salonundaymış gibi, eviniz gibi hissedeceğiniz şehirler var edelim. Temennimiz bu.”

 

ELÇİ MÜSTEŞAR VİLCİNSKAS: “YOLUMUZ UZUN HEYECANINIZA ORTAĞIZ

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Elçi Müsteşar Vilcinskas da konuşmasında, özetle,

“Sizlere şunu söyleyebilirim; AB, Türkiye'yle ve İstanbul'la, bu dönüşümü gerçekleştirmek için çalışmaya ve sizleri desteklemeye devam edecek. Bunu nasıl yapacağız? Öncelikle sürdürülebilir kentsel hareketliliğe geçiş için gerekli olan konularda, o büyük dönüşümü sağlamakta en iyi uygulamaları sizlerle paylaşacağız. Depreme dayanıklı ulaştırma ağlarının yapılmasını sağlayacağız ve bunun için destek sunacağız. Atık ve su yönetiminin modernleştirilmesi için yardımcı olacağız. Ve deniz yoluyla taşımacılığında karbonsuzlaştırılması için desteğimizi sunacağız. Size söz veriyorum. Sizler bu zorluklarla uğraşırken, bu sorunlara çözüm ararken, bu yolda yalnız olmayacaksınız. Bundan sonrası için de güçlü ve kalıcı iş birlikleri kurmayı ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı. Vilcinskas, konuşmasının sonunu, Türkçe olarak, “Yolumuz uzun. Heyecanınıza ortağız” sözleriyle tamamladı.

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat