Adalet Bakanlığı geçtiğimiz yıl 28 Haziran tarihinde ‘Taşra Teşkilatı Personeli Adli Yargı Yazı İşleri Müdürlüğü Yazılı Sınavı’ açtı, ancak ilk olarak geçtiğimiz yıl sözlü mülakatı da sınava ekleyerek uygulamaya koydu. Söz konusu olan yazılı sınavda yüksek puan alan adaylar, sözlü sınavında aldıkları yetersiz puanlar nedeniyle başarısız kabul edildi. Yazılı notları yüksek olmasına rağmen aldıkları sözlü sınavı notları esas alınarak mağdur olan adliye personeli, seslerini yaptıkları eylemler ile duyurmaya çalıştı. CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet de adliye personelinin sesine kulak verdi ve hak yenildiği düşünülen 'Yazı İşleri ve İdari İşler Müdürlüğü' sınavını TBMM’ye taşıdı.

2015’TEN ÖNCE YOKTU
CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Adalet Bakanlığı’nın 28 Haziran 2015 tarihinde, ‘Adalet Bakanlığı Taşra Teşkilatı Personeli Adli Yargı Yazı İşleri Müdürlüğü Yazılı Sınavı’nı ve yarattığı sorunları; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlamasını istediği yazılı soru önergesiyle Meclis’e taşıdı. 2015 yılından evvel sadece yazılı sınavdan ibaret olan sınav uygulamasına ek olarak sözlü mülakatın konulmasının kafalarda soru işaretleri uyandırdığını belirten Hürriyet, “2015 yılından önce yapılan yazılı sınavlarda alınan puan esas alınarak atamalar yapılmaktaydı. Sınavın yazılı ve sözlü sınav şeklinde iki kısımdan oluşması nedeniyle, yazılı sınavda yüksek puan almış olanlar bile sözlü sınavında aldıkları yetersiz puanlar nedeniyle başarısız kabul edilmiştir. Sınava yaklaşık olarak 6 bin 107 zabıt katibi katılmış ve sınav yaklaşık olarak 2 ay sürmüştür. Sınav tek bir komisyon tarafından gerçekleştirildiğinden ötürü bir adaya düşen süre yaklaşık olarak 2 dakikadır” dedi.

KENDİ ADAMLARI İÇİN MİYDİ?
Aday sayısının çokluğundan ötürü her bir adaya sözlü sınav içerisinde en fazla iki dakika ayrıldığını da açıklamasına ekleyen Hürriyet, “Kişinin iki dakika içerisinde kendisini yeterince ifade edemeyeceği gibi, komisyonun da aday hakkında yeteri kadar bilgi edinemeyeceği de açıktır. Adaya yöneltilen soru sayısı, niteliği ve sınav süresi göz önüne alındığında sözü geçen yönetmelik dahilinde bir ölçme ve değerlendirme yapılmasının mümkün olamayacağı açıktır. Sözlü sınavda verilen yanıtların, teknolojik olanaklardan yararlanılarak kayıt altına alınmamıştır. Yoksa kendi adamlarının başarılı olmalarını istedikleri için mi sözlü sınavı ısrarla yaptılar? Yüksek sözlü notu alanların yazılı notunun düşük olması düşük sözlü not verilenlerin ise yüksek yazılı not almış olmaları tesadüf müdür bilinçli midir? Sözlü sınavın kaldırılmaması şaibenin önünü açacağı gibi, yarattığı sıkıntıların da ortadan kaldırılması gerekir” açıklamalarında bulundu