Kocaeli Derinc
Hastanede göreve başlayan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Süleyman Temiz ile Onkoloji konulu röportajımız…
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz ?
Tıp eğitimime 1996-2002 yılları arasında İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde başladım. 2002-2007 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul (Çapa) Tıp Fakültesinde İç Hastalıkları Uzmanı olarak çalıştım. 2009-2012 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Tıbbi Onkoloji Yan Dal uzmanı olarak görev yaptım. Mecburi hizmetim nedeniyle Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Tıbbi Onkoloji Uzmanı olarak göreve başlamış bulunmaktayım. Düzceliyim, 34 yaşındayım, evliyim ve 2 kız 1 erkek olmak üzere üç çocuk babasıyım.
Onkoloji nedir?
Kanser hastalığının nedenleri, oluşumu, tanısı ve tedavisi ile ilgilenen bilim dalıdır. Ülkemizde onkoloji alanı Medikal Onkoloji Bilim Dalı ve Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı olarak ikiye ayrılmaktadır. Temelde her iki bölümde kanser tedavisi ve izlemiyle ilgilenmektedir.
Onkoloji tedavisi temelde kemoterapi, radyoterapi ve son dönemde hedefe yönelik tedaviler olarak adlandırılan tedaviler bütünüdür. Her kanser türü için farklı tedavi yöntemleri mevcuttur. Kanserin tipi, yerleşim bölgesi ve evresi hangi onkoloji tedavisinin seçileceğinde belirleyici olur. Bu nedenle kanser hastalarının tedavileri birbirinden farklı olabilir. Kemoterapi ve radyoterapi onkoloji tedavisi sırasında sırayla veya aynı anda verilebilir.
Kanser nedir? En sık görülen kanser türleri nelerdir?
Kanser, Latincede yengeç anlamına gelen "crab" sözcüğünden türetilmiştir. Yunanlı hekim Hipokrat, hastalığın başladığı bölgeden diğer organlara yayılmasını gözlemleyerek bu tanımlamayı yapmıştır. Kanser vücuttaki bir hücre grubunun farklılaşarak, aşırı ve kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu meydana gelmektedir. Normalde hücrelerin büyümesi ve çoğalması bir düzen içerisinde olmaktadır. Buna paralel olarak doku ve organlar da görevlerini normal olarak yapabilmektedirler. Ancak bu hücreler anormal şekil ve hızda büyümeye ve çoğalmaya başlarlarsa, tümör adı verilen kitle oluşumuna yol açarlar. Bu anormal hücrelerin köken aldığı organa göre hastalık adlandırılır. (Akciğer kanseri, meme kanseri, prostat kanseri vs.). Genelde tümör tespit edilmeden önce milyonlarca anormal hücre sayısına ulaşması gerekir. 1cm büyüklüğündeki bir tümör kitlesi, yaklaşık 1012 (1 trilyon) hücreden meydana gelmektedir.
Erkeklerde en sık akciğer, prostat, kolon ve rektum kanserleri görülürken, kadınlarda akciğer, meme, kolorektal kanserler ve jinekolojik kanserle sık görülmektedir.
Kemoterapi nasıl bir tedavi yöntemidir?
İnsan vücudunda oluşan anormal hücrelerin büyüme ve çoğalmalarını durdurmayı veya yok etmeyi amaçlayan, doğal veya yapay maddelerden oluşan ilaçlarla yapılan tedavi biçimine kemoterapi denir. Anormal hücrelerin çoğalma yeteneği kontrolsüz olup normal hücrelerden daha fazladır. Anormal olan bu hücreler çoğalırken, çevrede bulunan normal hücrelere de zarar vererek onların işlevlerini engellerler. Kemoterapi ilaçları; bu anormal hücrelerin kontrolsüz çoğalmalarını çeşitli basamaklarda engelleyerek etki gösterir. Bu etki, normal hücrelerden hızlı çoğalan anormal hücrelerde daha belirgin olmaktadır. Böylelikle normal hücreler daha az zarar görürken anormal hücrelere belirgin hasar verilmektedir. Kemoterapi farklı şekilde uygulanabilmektedir.
Ağızdan: Örn. tabletler. Kullanım şekli kolay ve tercih edilen bölge olmakla birlikte ilaçların az bir kısmı ağız yoluyla kullanılabilmektedir.
Damar yoluyla: Örn. ampul içindeki ilaçlar. Günümüzde en sık kullanılan kemoterapi uygulama biçimidir.
Bölgesel yol: İlacın, kemoterapi ile etkilemek istenen bölgeye giden damar yoluna doğrudan uygulanmasıdır. Seyrek kullanılmaktadır.
Kas içi uygulama: İlacın kas içine enjeksiyonu ile yapılmaktadır. Seyrek kullanılan bir yöntemdir.
Cilt altı uygulama: İlacın insülin enjektörü gibi küçük uçlu iğnelerle cilt altına uygulanmasıdır. En çok göbek çevresi ve kol-omuz bölgesine uygulanır.
Omurilik içine uygulama: Bel bölgesindeki omurlar arasından özel iğnelerle omurilik içine girilerek uygulanan yöntemdir.
Kemoterapinin yan etkileri nelerdir?
1) Alerjik reaksiyonlar: Sıkıntı hissi, kaşıntı, deride kızarıklık ve kabarıklık, nefes darlığı, karın ağrısı gibi çeşitli yakınmalar olabilir.
2) Bulantı ve kusma: Kemoterapi ilaçları, beyinde yerleşmiş olan kusma merkezini uyarmaktadır. Bazen ilaç verilirken, bazen de verildikten bir süre sonra ortaya çıkabilir. Bunun önlenmesi için tedavi öncesi koruyucu amaçlı ilaç verilmektedir. Tedaviden sonra da bulantı olduğunda kullanılmak üzere hekim tarafından ilaç önerilmektedir.
3) Tat duyusunda bozulma ve iştahsızlık: Bulantı ve kusma, tokluk hissi ve tat duyusunda değişiklik yeterli ve dengeli besin tüketimini engelleyerek iştahsızlığa neden olur.
4) Saç dökülmesi: Kemoterapinin saç hücrelerini etkilemesi ve saç büyümesini durdurması sonucunda ortaya çıkan geçici bir durumdur. Saç dökülmesi belirli bir süre devam eder ve sonra durur. Daha sonra tekrar büyümektedir.
5) Deri ve tırnak değişiklikleri: Deri hücreleri, sürekli olarak bölünüp yenilenmeleri nedeni ile kemoterapinin yan etkilerinden nasibini almaktadır. Kemoterapi sonrası deride; kızarıklık, kalınlaşma, döküntü, kuruma, dökülme ve soyulma, sivilce, güneş ışınlarına duyarlılık, tırnaklarda ise; çizgilenme, kırılma veya renk değişikliği olabilmektedir. Bu sorunlar çoğunlukla hafif olmakta ve ek tedavi gerektirmemektedir.
6) Yorgunluk ve halsizlik: Yorgunluk ve halsizlik; herhangi bir şey yapmaya karşı duyulan isteksizliktir. Beslenme, uygulanan tedaviler (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi), hastalığın kendisi, uyuma bozuklukları, ağrı, üzüntü ve kan değerlerinin düşüklüğü gibi bir çok neden bağlı olarak çıkabilmektedir.