Turan Kayıkçı
Turan Kayıkçı

Toprak Gönüllü

“Düşündüm de, çıplak ayağıyla toprağı çiğnememiş adamdan hayır gelmiyor

22 Temmuz 2021 Saat: 19:44

    “Düşündüm de, çıplak ayağıyla toprağı çiğnememiş adamdan hayır gelmiyor, bir tarafı eksik kalıyor. Saksı çiçeği benzeri gürbüz oluyor belki, ama karçiçeğinin cana yakınlığı yok onda. İki gün suyunu geciktir, süzülür gider. Hep birilerinin eline bakar, desteksiz ayakta duramaz. Doğada yolunu yitirse, bir hafta yaşayamaz.” Böyle söylüyor Operatör Doktor Celal Kılıç.

     Ayakkabıyla çorapla değil çıplak ayakla basmalı toprağa. Yalınayak çiğnemeli onu doğanın eti,  insanınkine değmeli. Toprak da, öyle saksı toprağı ya da beton duvarlarla tutsak edilmiş topaklığından utandırılmış küçük bahçe toprağı değil: dağ, orman, tarla toprağı gibi özgür toprak olmalı ki, dokunana özgürlük bulaştırsın. Olgunlaşmış, dengeli, bilge insan için “Ayağı yere değmiş…”deyimi kullanılır. Sahil kumundan söz etmiyorum, zaten topraktan sayılsaydı adına “kum” denmezdi.

     İnsan, verimliliğinin şaşırtıcılığını görmek için, elleriyle de mıncıklamalı toprağı. Yalnızca ayağı kayıp düştüğünde değil: sevgiyle, saygıyla avuçlamalı onu. Bir tohum ekip, on, yüz, bin, milyon almalı. Üretkenliği öğrenip “Benim sadık yarim…” diyebilecek bilgeliğe ermeli.

     Siz hiç görkemli bir ağacın dalına salıncak kurup, coşkuyla sallandınız mı? Altına, gölgesine uzanıp uyudunuz mu* Tırmanıp, dalından meyve yediniz mi? Kırılan dalıyla birlikte düştüğünüzde, sağlıklı olduğunuzu anlayıp, ağaç için üzüldünüz mü? Daha düşmeden, keyifle dalda gezerken gördüğünüz minik kuş yuvasındaki sevimli yumurtaları gözlerinizle sevdiniz mi? Hayır mı? Desene sen hiç yaşamamışsın.

     Yani siz, ağacı pencere doğramasında, kapıda, masada, dolapta, tahtada, …vb, mi gördünüz? Budanan ağacın can havliyle, yeni sürüngenler çıkararak yaşamaya çabaladığını da mı görmediniz? Aşılandığında oluşan şaşırtıcı değişimi de mi? Ağacın çiçek açtığını, üzerine kuşların, kelebeklerin, arıların konduğunu, meyveyle donandığını yalnızca filmlerde, fotoğraflarda mı gördünüz? Demek ki, doğanın eğitiminden geçmediniz…

    O zaman siz, orman yakar, hayvan keser, kuş boğar, fidan kırar, çiçek ezer, insan öldürürsünüz belki de. Bir santim kalınlığındaki toprak parçasının bin yılda oluşabildiğini, yılda beş yüz milyon tonunun erozyonla kayıp gittiğini bildiğiniz vatan toprağına kayıtsız kalıp, “Çakıl taşımda, çakıl taşım…” diye tutturursunuz. Toprağı koruyan orman alanlarını villa arsası olarak kapatırsınız. Sizin gözünüzde yok olup giden toprağın değeri kalmaz.

   Sürdürülebilir kalkınmanın yolu ülke topraklarını bilinçli işlemek, yok olmasına karşı “Hayrettin KARACA” gibi canımız ve kanımız gibi korumalı. Sürdürülebilir kalkınmanın yolu; ağaçları keserek madenlere yol vermek olmamalıdır. Gelecek kuşaklara yaşanılabilir bir ülke bırakmak istiyorsak, doğadaki tüm canlıların yaşaması için seferber olmalıyız. Dereleri kurutarak, ağaçları keserek, kentleri betonlaştırarak bir ülke kalkınamaz. Tarım alanlarını yapılaşmaya açarak, oksijen deposu olan orman alanlarını birkaç müteahhitte peşkeş çekerek yaşanılabilir bir ülke bırakamayız.

    Toprak gönüllü olsanız, dersem kızmazsınız herhalde. İnsanca kalın.

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bilinç ve Sorgulama14 Kasım 2024 Saat: 21:41
İnsanlar ikili bir dünyayı iç içe yaşaralar. Biri içe dönük, öbürü dışa dönük
ikiyüzlü bir dünya.
Bir Ağacın Gölgesinde5 Kasım 2024 Saat: 22:06
Bir ağacın gölgesinde adam felsefe kitabı okuyordu. Ağaçtan sorduğu sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırdı.
Başka türlü bir yer20 Ekim 2024 Saat: 21:47
aşam dünyamızda hüzünler, sevinçler, acılar, trajedilerin eksik olmadığı gün yok. Yaşamın bir parçası olmuş bu duygular.
Ülkemizde eğitimin hali pürmelali20 Eylül 2024 Saat: 13:11
9 Eylül 2024 Pazartesi günü ülkemizde anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki okullar 2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılına başladı.
Acı Utandı4 Eylül 2024 Saat: 21:20
Çok düşündüm. Bu yazının başlığını ne koymalıyım diye, acının dahi utandığı coğrafya olan Filistin’de “Acı Utandı” daha uydun geldi bana.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat