Türk Ocakları kocaeli şubesi üyeleri; Sezin Türkkal, Emel Koçoğlu, Aysen Aydan Ay, Canan Cibelik, Beyza Yurtseven ve Sedanur Aslan Türk kadınına ithafen basın açıklaması yaptı.
Türk Ocaklı kadınların Türk kadına çağrı
işte Türk Ocaklı kadınların Türk kadına çağrısı...
Saygıdeğer basın mensupları , saygıdeğer hanımefendiler;
Türk Milleti ‘nin ulu önderi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi;
"Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."
Dünyanın neresine bakarsanız bakın; Türkler kadar kadına değer vermiş, Türkler gibi kadını erkek ile eşit görmüş başka bir toplum göremezsiniz.
Koskoca İmparator Cengiz bile bir konuşmasında eşinden bahsederken; ’’Ben sizin Han’ınızım ,o da benim Han’ım’’ diyerek kadına verdiği büyük değeri göstermekle kalmamış , dilimize ‘hanım’ kelimesini sokmuştur.
Ancak bilindiği üzere dünyanın her yerinde kadının değeri aynı değildir.
Türk Milleti’nde ve kültüründe kadın baş tacıdır ,çok değerlidir.
Devlet yönetiminde , aile yönetiminde , tarladan ilim yuvalarına kadar hayatımızın her alanında yer alan kadınlarımız, Türk Milleti’nde baş tacı edilmiştir. Maalesef kadın aynı değeri diğer milletlerde , diğer coğrafyalarda görememektedir.
Çin’de nüfus sayımında yakın tarihimize kadar sayılmayan kadınlar , birçok millette eski dönemlerde kocasının istediği zaman satılabilir bir varlık iken ,o dönemde de bu dönemde de Türk kadını uğruna can verilecek kutsityettedir.
Arap coğrafyasında kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü düşünürsek , Türk coğrafyasında kız çocuğu her zaman babanın gözünün nurudur.
Yılandan, zehirden daha fena gözle bakıldığı Hindistan’ı, kadınların ruhsuz diye nitelendirildiği Rusya’ yı ve kadını şeytana benzeten Batı Avrupa Katolikleri’ni düşündüğünüzde kadının en kıymetli olduğu toplum Türk Toplumu’dur , Türk Milleti’dir dersek haksız sayılmayız.
Ancak ülkemizde son elli yılda , kadına şiddetin , tacizin, tecavüzün arttığını , kadına olan saygının azaldığını üzülerek görmekteyiz ve bunun tek nedenini sosyologlar soysuzlaşma olarak açıklamaktadır. Yani , kendi kültüründen , örf -adet, gelenek ve göreneklerinden mahrum yetişen bir kısım insanlar; çarpık aile yapısı kurmakta , bu çarpık aile yapılarına aile ekonomilerindeki yoksunluklar eklenince , soyunun kültürünü alamamış , Türk Milleti’nin karakteristik özelliklerinden kopmuş ve İslam’ın öğretilerini tam anlayamadığı için arapvari bir karaktere bürünen , modernleşmenin ne olduğunu anlayamayarak Avrupavari boşlukta büyüyen , sapık diziler ve televizyon yayınları ile desteklenen , zavallı bir nesil oluşmakta ve bu aciz insanlarda milletinin tüm değerlerine olduğu gibi kadınlarına ve kızlarına da zarar vermektedir.
Bizler Türk Ocaklı Türk Milliyetçisi kadınlar olarak bu hastalığı tedavi edecek tek canlının anneler olduğuna inanıyoruz.
Ey Türk Anası kadına şiddetin son bulmasını istiyorsan MAYASI SAĞLAM EVLATLAR YETİŞTİR… Malum bozulan her şey düzelir ,MAYA HARİÇ.
Türk milletinin temel değerlerini , örf adet gelenek ve göreneklerini öğreterek yetiştireceğiniz asil Türk evlatları soylu bir neslin artmasını ve böylece kadının hak ettiği saygınlıkta yaşamasını sağlayacaktır. Tüm bu gayretlerinizi ve iyi evlatlar yetiştirme çabalarınızı pekiştirmek içinde Türk kültür ve bilincinin aşılandığı Türk Milliyetçiliği’nin baş tacı edildiği ilim yuvalarına ve fikir ocaklarına evlatlarınızı göndermenizi tavsiye ederiz.
Unutmayınız ki dalından kopan yaprağın akibetini rüzgar tayin eder. Bizim dalımızda , gövdemizde , kökümüzde Türk Kültürü’dür. İyi bir insan , modern ve yenilikçi bir insan sadece Türklük gurur ve şuuru ile yetişen evlatlar ile mümkün olur , Türk Kültürü’nde kadın günü olmamasının nedeni de budur.
Yüce Türk Milletine saygılarımızla arz ederiz.