Saygı Öztürk, Lütfü Türkkan, Ali Öner, Fikri Sağlar ve Altan Tan gibi isimlerin katıldığı programda kaset tartışmaları geceye damga vurdu. TimeTurk yazarı Ali Öner, Türkiye'de halen çok sayıda kasetin bulunduğunu söylerken en ilginç iddia ise MHP Milletvekili Lütfü Türkkan'dan geldi. Türk siyasetinin tarihinin en büyük çirkinliğini yaşadığını anlatan Türkkan, MHP'li vekillerin kasetlerinin çıktığı dönemde AKP'li bir bakanla yaşadığı diyalogu anlattı, aynı kameralar AKP grubuna gönderilse çoğunun Meclis'e gelemeyeceğini iddia etti.
 
Halen çok sayıda kasetin bulunduğunu ve bir kısmının ortalıkta dolaştığını söyleyen Türkkan, MHP olarak bu siyasete alet olmayacağız dedi. Türkkan şunları söyledi: "MHP olarak o dönemdeki kasetleri çok merak etmedik, zira biliyordum. Bizim partimizin önünde siyah arabaları, görüntü alan arabaları kimler gönderiyorsa işte onlar.  Bugün cemaat ile iktidar arasındaki karşılıklı suçlamalarda bizi teyyit ediyor zaten. Ancak şu var ki Türk siyaset tarihi 1923'ten beri bu kadar çirkinliğe alet olmamıştı. Fişleme, kaset bunlar tartışılabilir ama bu kadar çirkinliğin sergilendiği bir olaya şahit olmamıştı. Şimdi başka başka kişilerinde kasetlerin çıkabileceği söyleniyor. Bazı kasetlerin ortada dolaştığı söyleniyor ama biz MHP olarak siyaset ile ilişkisi olmayan fişleme, kaset ve ses kayıtlar gündemimizde olmayacaktır. Siyasetin bu kadar çirkinleşmesine müsaade etmeyeceğiz."
 
MHP'yi takip eden kameralar AKP grubunu takip etse, hiç biri Meclis'te oturamaz diye konuşan Türkkan, hala aynı fikirde olduğunu söyledi. İşte Türkkan'ın AKP'de bazı milletvekilleriyle ilgili o ilginç sözleri: "Milliyetçi Hareket Partisi olarak kendi bölgeminde bir milletvekili olan bakana gittim. Bana şunu söyledi: Abi nasıl oldu bu kasetler. Çok zor dedim yani, siyasette de böyle şeylerle karşılaşmak çok zor. Bana yapmasaydılar abi dedi. Ben şunu söyledim bu tavra karşılık olarak. Bakın şu kameraları, şu Meclis'te bulunan sizin grubunuza göndersem. Kaçınız o Meclis'te oturacak, çok merak ediyorum dedim. Hala da o fikrimin arkasındayım."