Depremde enkazından altında kalan ve her iki ayağını da kaybeden Ufuk Koçak “Sınırsız” isimli paneliyle 17 Ağustos öncesi ve sonrası yaşadıklarını anlattı.
Ufuk Koçak, 17 Ağustosu Anlattı
Depremde enkazından altında kalan ve her iki ayağını da kaybeden Ufuk Koçak “Sınırsız” isimli paneliyle 17 Ağustos öncesi ve sonrası yaşadıklarını anlattı.
İzmit Belediyesi Deprem Müzesi’nden gerçekleşen panele İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, İzmit Belediye Başkan Yardımcısı Dilek Yalçın, Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi Başkanı Füsun Yılmaz, Makine Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, Kocaeli Pazarcılar Odası Başkanı Ahmet Serim ve vatandaşlar katıldı.
16 Ağustos akşamı çok farklıydı
Panelde konuşan ve ilk olarak kenti hayatını anlattıktan sonra deprem zamanına değinen Ufuk Koçak, “16 Ağustos 1999 Gölcük ve Değirmendere’nin her yerini gezdim. Sanki o gün istedim her yeri dolaşmayı. Çok güzel bir geceydi. Yıldızlar eliniz dokunacağız kadar yakın güzel bir gece olmuştu. 17 Ağustos 1999 gecesi 03:02’ye gelindiğinde unutulmaz bir sesle uyandım. Sadece insanların bağırış sesleri değil o zaman her şey konuşuyordu” dedi.
45 saniye çok uzun sürdü
Konuşmalarına devam eden Koçak, “Duvarlar, dolaplar amansız bir uğultuyla sallanmıştı. Deprem dediğimiz şey sallanır geçer diye biliyorduk. Ama bu deprem bizi yerimizden sallıyordu. Yatağımdan fırlayıp odamın ortasına dikildiğimde camdan baktım kızıl bir görüntü vardı. Deprem bir türlü geçmiyordu o 45 saniye çok uzun sürmüştü. Depremin başlangıcından 20 saniye sonra büyük bir toz bulut içinde buldum kendimi. Yaşadığım ev yıkılmıştı” şeklinde konuştu.
Ölüm sessizliğini yaşadım
Koçak, “Ayak bileklerim bir kolonun altına sıkışmıştı. İçinde olduğum durumu değerlendirdim ve sakin bir şekilde bekledim. Ölüm sessizliği denen sessizliği yaşıyordum. Enkazın altında bir sürü insan vardı ama hiçbir kimseden ses çıkmıyordu. Belli bir zaman sonra sesler çıkmaya başladı. Tramva içinde kaldığımız süre böyle devam etti” ifadelerinde bulundu.
Her iki ayağımıda kaybettim
Depremde yaşadıklarını sunum olarak anlatmaya devam eden Koçak, “Dışardan yaşam belirtisi sesleri geliyordu. Helikopter sesleri geliyordu. İnsanlar geldi ama ben 3 gün boyunca enkaz altında kaldım. İnsanlar 3 gün sonra beni enkazın altından kurtarabildi. Saniyeler içinde yıkılan binanın altından 3 gün sonra kurtulabildim. Fakat ayaklarımı kaybetmiştim” ifadelerinde bulundu.
İnsan olduğumuzu 1999 yılında hatırladık
Koçak, “Deprem bir doğa olayıdır. Yağmurun, karın yağması gibi bir doğa olaydır. Fakat bizler kendi yaptıklarımız binaların altında kaldık. Yaşadığımı kentleri hepimiz cehenneme çevirdik. Eğer o dönem önlem alınsaydı bu kadar insan hayatını kaybetmezdi. İnsan olduğumuzu biz 1999 depreminde hatırladık” dedi.
Görüşürüz dediklerimle görüşemedim
Koçak, “Hayatta hiçbir şeyi ertelememek gerekiyor. Ben 16 Ağustos akşamı görüşürüz dediğim arkadaşlarımla 20 senedir görüşemedim. Ben enkaz altından çıktıktan sonra devlet hastanesine ordan GATA’ya götürüldüm. Benim için yapacak birşeyler yoktu iki ayağım birden kesildi” dedi.
Hayata yeniden tutundum
Koçak, “Ayaklarım kesildikten sonra düşündüm ne yapacağız bundan sonra diye. Eskisi gibi koşamayacaktım. O gün hastane odasında her şeye rağmen yaşamayı tercih ettim. Hastanede gözlerimi kapattım ve yeniden harmandalı oynamaya başladım. Bunları gözlerimle yaptım. Eğer bunu yapabiliyorsam yeniden dağlara çıkıp kamp yapabileceğimi hissettim. Yapacaklarım eskisi kadar hızlı olmayacaktı ama yavaşta olsa yaptım” ifadelerinde bulundu.
Birbirimizin eksikliğini tamamlamayız
Koçak son olarak, “Hayatımda iki şeyden uzak durdum birincisi umut ikincisi korku oldu. Umut insanın heyecanını köreltir. Korku ise insanı istediklerinden uzaklaştırır. Ben cesaretlen dağlara tırmanmaya devam ediyorum. Ben diyorum ki birbirimizin eksikliğini tamamlarsak insan olabiliyoruz” diyerek sözlerine son verdi.
Teşekkür ediyorum
Sunumdan sonra Ufuk Koçak’a teşekkürlerini ileten İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, “Her zaman yanınızdayız. Engelleri hep birlikte aşmak adına gerek şahsım gerek İzmit Belediyesi olarak her türlü çalışmaya imza atmaya hazırız. Size de ayrıca teşekkür ederim.