Ukrayna'daki savaşın yarattığı küresel etkiler giderek daha karmaşık bir hal alırken, bölgeye yönelik askeri ve stratejik manevralar yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
ABD Savunma Bakanlığı'nın açıklamaları ve istihbarat raporlarına göre Çin ve Kuzey Kore'nin sahaya inmesi, yalnızca Ukrayna için değil, tüm dünya için endişe verici gelişmeleri beraberinde getiriyor. Çin'in paralı asker ve vekil orduları kullanarak Rusya'ya destek vereceği, Kuzey Kore'nin ise Ukrayna cephesinde doğrudan Rusya'nın yanında yer alacağı iddiaları yeni bir dönemin habercisi.
Kuzey Kore, “eğitim” amaçlı gönderildiği iddia edilen 10.000 askerini Ukrayna'da Rus saflarında savaşa hazırlıyor. Bu hamle, ABD ve NATO'nun tepkisini çekerken, Pyongyang-Moskova ekseninin derinleşen stratejik ortaklığını gösteriyor. Görünen o ki, Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında imzalanan gizli anlaşma, sadece bir askeri destekten ibaret değil; Rusya, Pyongyang'a stratejik avantajlar sağlayarak nükleer kabiliyetlerini artırmayı taahhüt ediyor.
Çin'in Yeni Stratejisi: Vekil Ordular ve Paralı Askerler
Çin'in de Ukrayna sahasına girmesi, NATO ve Batı dünyasında endişeleri artırdı. Pekin yönetimi, Orta Doğu ve Afrika'da, İran ve Rusya aracılığıyla paralı asker stratejisini güçlendirmeyi planlıyor. Çin, vekil ordular aracılığıyla Ukrayna savaşında yer almak gibi daha önce alışık olmadığımız bir yöntem denemeye hazırlanıyor. Uzun zamandır vekil ordularla deneme yapmak isteyen Çin, bu stratejiyi Ukrayna’da devreye sokarak, farklı çatışma alanlarında etkinliğini artırmaya çalışıyor. Orta Doğu’da İran’ın vekil güçleriyle kurduğu bağlantılar ve Afrika'daki Rus paralı asker şirketleriyle olan etkileşimi, Çin'in kendi vekil ordu modelini oluşturma çabasının kanıtı.
Yeni Bir Denge Çabası
Kuzey Kore ve Çin’in aktif müdahalesi, Rusya'nın sahadaki gücünü artırırken ABD ve NATO'yu farklı tehditlerle yüzleşmek zorunda bırakıyor. Batı dünyası için Ukrayna'daki savaş artık sadece Rusya'nın değil, Çin ve Kuzey Kore'nin de sahada yer aldığı çok aktörlü bir çatışmaya dönüşmekte. Bu ittifak, Asya-Pasifik eksenindeki mevcut gerilimi, Avrupa'nın kalbine taşıyarak Batı dünyası için küresel dengede yeni bir tehdit oluşturuyor.
Sonuç: NATO ve Batı İçin Bir Uyarı
Ukrayna’daki savaş sahnesine Çin ve Kuzey Kore gibi güçlü destekçilerin eklenmesi, bu savaşı jeopolitik bir laboratuvara çeviriyor. Çin’in vekil ordularla Avrupa'da sahneye çıkışı, NATO için büyük bir tehdit unsuru. ABD ve NATO, bu gelişmeler ışığında artık çok kutuplu bir dünyada savaşı askeri bir yıpratma mücadelesi olarak ele almanın ötesine geçmeli. Küresel güvenlik dengeleri Çin’in sahaya inmesi ve Kuzey Kore’nin savaşa dahil olması ile köklü bir değişim geçiriyor. Bu değişim, Avrupa başkentlerinden Asya-Pasifik’e kadar dünya genelinde yeni bir soğuk savaşın habercisi olabilir.
Mevcut konjonktürde NATO ve AB nin Türk dünyasında ciddi bir desteğe ihtiyacı olacak. Bu desteği yönetebilecek yegane lokomotif güç ise Türkiye'dir. Batı'nın Ortadoğu stratejilerini bir kez daha gözden geçirmesine fayda var. Rusya'nın Avrupa'ya müdahale etmesinin önünde ki engeller birer birer kalkarken İstikrarlı bir Türkiye bütün dengeleri Batılı devletler lehine çevirebilir. Biran evvel Kürtler üzerinden kurdukları oyuna son vermelidirler.