Uysal, “Parti devletine dönüşmüş iradeden alınan güç ve cesaretle üniversiteler, ‘Tek Adamlar’ın hesap vermediği çiftliğine dönüşmüştür” dedi Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Sözcü Gazetesi’nin geçtiğimiz yıllarda haber olarak verdiği ve Gazeteci Ali Ekber Ertürk tarafından hazırlanan skandal haber üzerine üniversitelerde yaşanan usulsüzlüklere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Genel Başkan Uysal, Hakkari Üniversitesi Rektörü Ömer Pakiş’in İlahiyat Fakültesi Dekanlığı döneminde 28 adayı eleyip oğlu Halit Ziya Pakiş’i fakültesine araştırma görevlisi olarak alması ve Samsun Üniversitesi Rektörüne lüks makam aracı kiralanması haberlerine ilişkin sosyal medya hesabı twitter üzerinden eleştiride bulunarak olayları kınadı.

Demokrat Parti Genel Başkanı Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ahbap-çavuş düzeni ve kayırmacılık gençlerimizi ülkesine yabancılaştırmaktadır”

“Hepimiz üniversitelerimizin ilim ve ahlak yuvası olması gereken saygın kurumlar olduğunu bilir ve düşünürüz. Ancak öylesine haberlerle karşılaşıyoruz ki gelinen noktaya kızmamak, üzülmemek mümkün değil. Kim bilir kaç defa duyduk nokta atışı olarak, kişiye özel ilanla kadrolara atama haberini veya kurumlardaki lüks araç merakını.

Üniversiteler son yıllarda; dünyada yankı uyandıracak herhangi bir yayını, icadı veya bilgi üretimi ile değil de çoğunlukla alınan/kiralanan makam aracı, usulsüz atama, kayırmacılık, yolsuzluk türünde skandallarla haber oluyor.

“Tek adamların hesap vermediği çiftlik”

Parti devletine dönüşmüş iradeden alınan güç ve cesaretle üniversiteler, ‘Tek Adamlar’ın hesap vermediği çiftliğine dönüşmüştür. İşte bütün bunlar, bu ülkede etik üretmesi gereken kurumların içine düştüğü batağın, çürümüşlüğün fotoğrafıdır! Daha da vahimi, bu halin geniş kitleler ve kamuoyu tarafından kanıksanmasıdır.

“Toplumsal dengenin sağlanması için fırsat eşitliği şarttır”

Türkiye Cumhuriyeti’nde birlik ve beraberliğin, sağlıklı toplumsal mobilizasyonun ve dengenin en önemli aracı, eğitim yoluyla fırsat eşitliğidir. Ahbap-çavuş düzeni ve kayırmacılık toplumda derin yaralar açmakta, özellikle gençlerimizi ülkesine yabancılaştırmaktadır.

“Kul hakkı yiyenleri ifşa edeceğiz”

Biz, Demokrat Parti olarak gençlerimizin, vatandaşlarımızın hakkının başta TBMM olmak üzere her yerde ve her zaman takipçisi olacağız ve bu kul hakkı yiyenlerin kamuoyunda ifşa olmasına çalışacağız. Dün, sınav sorularını çalan FETÖ’cüler gençlerimizin geçmişini çalmışlardı. Bugün ise keyfi bir yönetim anlayışını benimsemiş AKP iktidarının devam etmesi için hukuksuzlukları, yolsuzlukları bir iman meselesi haline getirip savunacak kadrolar oluşturmak için çalışılıyor. Dünü çalınan gençlerimizin bugünü, yarınları çalınmaya devam ediyor maalesef.

Bizler, bu çürümüş ama bir yanıyla da kanıksanmış ‘bal tutan parmağını yalar’ düzenini yıkacağız. Gençlerimizin dününü çaldılar, ancak yarınlarını çaldırmayacağız. Biliyor ve inanıyoruz ki Türkiye’de bir gencimiz ‘Ben alın teri döktüm, okulumu bitirdim, sınavlarda başarılı oldum, hakkımı ne şah ne padişah yiyemez’ diyebildiği ve hakkını alabildiği gün ülkede adalet işliyor demektir”