Sosyal medyada orman yangınlarıyla ilişkili bildirimler dolaşıyor. Okuyunca, gülsem mi yoksa ağlasam mı karar veremiyorum.
Sosyal medyada orman yangınlarıyla ilişkili bildirimler dolaşıyor. Okuyunca, gülsem mi yoksa ağlasam mı karar veremiyorum.
Bunlardan birini yazan bir TV kanalı eski sunucusu bayan. Ona göre 1947’lerde ABD, Marshall yardımı bahanesiyle Türkiye’ye tuzak kurmuş; bizim ülkemizden milyonlarca zeytin ağacını Avrupa’ya götürmüş, yerine milyonlarca kavak ve çam vermiş. Çam yüzünden ormanlar yansın, kavak yüzünden alerjik hastalıklar yayılsın diye.
Sanki o yıllarda Türkiye’nin hiçbir tarafında çam ağacı ve dolayısıyla çam ormanı yoktu, bizim halkımız kavak ağacını bilmiyordu! Bütün ülke Zeytin Ağaçları ile kaplıydı!
ABD bakmış ki bu zeytin yüzünden Türkiye petrol ülkesi gibi zengin olacak! Ne yapmalı? Kavak ve Çam fidanı ile kandırıp (!) zeytin ağaçlarını elinden almalı!
Şu eyleme bakın! ABD tuzak için başka malzeme bulamamış ! Bu yönteme kargalar bile güler!
Bir de yazmaz mı! “Çam hiçbir işe yaramayan bir ağaçtır.” Dünyada böyle ağaç da varmış! Bunu da öğrendim!
Üstelik bunların, orman yangınlarında “Ben yandım, siz de yanın” diyerek kozalaklarını el bombası gibi çevresine atma huyundan faydalanılmak da istenmiş! Şu öngörüye bakar mısınız! Müthiş!
CIA dostu çam ağaçları !
İnsan bir hafta düşünse böyle bir palavra uyduramaz.
Dehşet (!) kokan bu bilgiye göre dünyanın tamamına yakını “odun kafalı” Çünkü gidin Avrupa ülkelerine… Çamdan ve kavaktan geçilmiyor.
Hele İtalyanlara çok şaşıyorum. Sizi gidi makarnacılar! Kavakların neden olduğu alerjik hastalıklardan hiç mi haberiniz olmadı? Ülkenizin her tarafındaki çam ormanları yetmiyormuş gibi bir de kavakçılık konusunda dünyanın en ileri Araştırma Enstitüsünü kurmuşsunuz. Nedir o kavak bolluğu! Po nehrinin geçtiği alan adeta kavak ormanları ile kaplı. Ben o meşhur Kavakçılık Enstitüsünde çalışırken gözlerimle gördüm! Çevrede yaşayan herkesin yüzünde, kol ve bacaklarında alerjik yaralar oluşmuştu! Hele o güzel İtalyan kadınların görünümü kavak alerjisi yüzünden içler acısıydı!
Yani İtalya da ABD’nin tuzağına düşmüş! Ama bizden kaçar mı ? Aradan 74 sene geçince nasıl farkına vardık tuzağın!
Şimdi, bu iletiyi yayan sayın bayan, size söylüyorum:
Mikroorganizmalar dahil, hiçbir canlı, bir bitkinin, dolayısıyla ağacın düşmanı olamaz. Çünkü onlar birbirine muhtaçtır. Sen de böylesin ama farkında değilsin. Bu nedenle dünyada kötü ağaç bulamazsın. Tıpkı, çirkin kadın olmaması gibi çirkin ağaç da yoktur.
İletinizde, o zaman ABD’nin aldatımı ile oluşmuş (!) çam ormanlarının kaldırılıp yerine zeytin, ceviz, sakız ağacı, badem, incir dikilmesi de öneriliyor. Tabii canım; ağaç dediğin istediğin her yerde büyür gelişir! Yeter ki siz yaşayacağı yeri emredin! Ağaca emir vereceksin; senin yerin burası..Başüstüne !..Başka emriniz!
Bu yapıldı, çamlar kaldırıp araziye meyve ağaçları dikildi veya ekildi diyelim: Bu alan bir orman ile eşdeğer değerde mi olacak? Üstün (!) bilgin ile bunu yazan sen böyle bir alanın ormanın faydalarını sergileyeceğini mi zannediyorsun? Sen ormanı bir meyvelik ile eşdeğer mi sanıyorsun? Bu uygulamanın dünyanın başka yerlerinde örnekleri var mı? Palmiye yağı elde etmek için Uzak Doğu’daki Palmiye ormanlarında sadece türünü değiştiriyorlar diye dünya ayağa kalktı. Bunu da mı duymadın?
Aklınıza uyup “uydurmayın”. Aklınızı “bilgi karşısında” mahcup duruma düşürmeyin.