28,12,2023 tarihinde7491 sayılı torba yasa resmî gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunda başta vergi kanunları olmak üzere birçok konuda düzenlemeler yapıldı.
Bu yazımızda vergi kanunlarında önemli bulduğumuz bir konuda
değerlendirmeler yapacağız.
Öncelikle yıllarca maliye idaresinin titizlikle koruduğu vergi mahremiyetinin bu
yasayla esnetildiği görülmektedir. Yapılan düzenlemede, gelir idaresi Başkanlığı
sistemlerinde yer alan vergi mahremiyeti kapsamında bilgilerin, kamu idareleri
dışındaki kamu kurum ve kuruluşlara sorgu veya dönen kayıt başına 25 kuruş
karşılığında verilebileceği belirtilmektedir.
Bu durumda kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlar (BARO-TÜRMOB ve
TOBB) İstediklerinde vergi mahremiyetine giren konularda hesaplanan bedeli
ödeyerek bilgi alabileceklerdir.
Örneğin, TÜRMOB sahte belge düzenleyen veya kullananların tüm listesini alıp
üyeleri ile paylaşabilecektir. Ayrıca diğer mesleki kuruluşlarda aynı yöntemle
alabileceklerdir.
Bu düzenlemeyle ilgili olarak denilebilir ki, iyi olmuş. Böylece sahte belge
düzenleyen ve alanların deşifre edilmiş olması belki de böylesi kişilerin
engellenmesi adına olumlu gelişmeler sağlanabilir.
Ancak, uygulamada bazı sıkıntıları olacağı göz ardı edilmemelidir. Gelir
idaresinin “özel esaslar “uygulaması mevcut durumuyla tartışmaya çok açıktır.
Bazı iyi niyetli firmaların herhangi bir kasıt olmadan kayıtlarına 1-2 fatura sahte
belge girmesi halinde ilk yapılan iş o firmayı, hiçbir araştırma yapmadan “özel
esaslara “almak oluyor.
Firmanın “özel esaslara” alınması ticari ilişkilerine çok olumsuz yansıyor.
Özellikle ihracatçı firmalara satış yapılmışsa, ihracatçı firmalar bu nedene dayalı
olarak KDV iadelerini alamıyorlar. Dolayısıyla firma önemli bir pazar kaybına
uğrayabiliyor. Daha da önemlisi ticari itibarı zedelenmiş oluyor.
Firmanın önünde 2 seçenek bulunuyor. Ya dava açacak ya da idarenin izaha
davetin sonucundaki bedeline katlanacak. Haksız yere “özel esaslara “alınmış
firmalarla ilgili yargı kararları firmalar lehine sonuçlanmaktadır. Ancak yargı
sürecinde firmanın kayıpları olduğu açık ve nettir.
O nedenle bundan sonraki dönemde gelir idaresinin” özel esaslara alma”
sisteminin de gözden geçirilmesinde fayda var. Bu gibi durumlarda yargı
kararından sonra “özel esaslara alma “uygulamasının değerlendirilmesinin
uygun olacağı kanaatindeyiz.
Diğer bir durum da serbest muhasebeci mali müşavirler açısından sıkıntılara
neden olacağı kaygısıdır. Mali müşavirlerin yaptıkları işler ve düzenledikleri
beyanlar ile ilgili sorumlulukları uygunluk sorumluluğudur. Yani mali müşavir,
verilen beyannamelerin defter kayıtlarına, defter kayıtlarının da belgelere
uygunluğundan sorumludur. Bu durumda belgelerin yanıltıcılığı veya sahteliği
ile ilgili bir sorumluluğu yoktur.
Ancak bundan sonraki dönemde yapılan incelemelerde inceleme elemanının
katı bir yorumu sonrasında, bu belgelerin sahte belge olduğu TÜRMOB
sitesinde yayınlanmış olduğu halde kayıtlara neden alındığının sorgulaması
yapılabilir mi? Bu konunun da ve diğer konuların da nasıl uygulanacağını zaman
içinde göreceğiz.
Umarız vergi sistemimizde yapılan bu değişiklikler olumlu sonuçlara neden
olur.