Hiç dikkat ettiniz mi? Her olayın yan etkileri vardır.
Hatta bazen yan etkiler olayın nedeninden ve ana sonucundan da önemli olabilir. Bu konuda Osmanlıların Kırım yüzünden 1853-1856 arasında Ruslarla yaptığı savaş tipik bir örnektir.
Çünkü bu savaşın yan etkilerinden biri ile Osmanlı, ormancılık ilmine adım atmıştır:
Rusların Avrupa ve Akdeniz havzasında söz sahibi olmasını istemeyen Fransa ve İngiltere bu savaşta Osmanlılara asker ve para yardımı yapmış ve sonuçta Ruslar savaşı kaybetmiştir.
Peki…Osmanlı onlara borcunu nasıl ödeyecek? “Çok kolay!.. Buyrun… bizim ormanları kullanın… O kadar çok ki kes kes bitmez!.. Allah’ın ormanları!”
Fransızlar hemen kabul etmişler ama ormanlardan üretim için işçileri yönetecek ara elamanlar gerekiyor.
Bu düşüncenin ürünü olarak, 162 yıl önce, 1857’de Fransız ormancı Louis Tassy'nin yönetimi altında, İstanbul'da, Ticarethane semtinde bir okul açılır. Osmanlı’da yüksek (akademik) seviyede ormancılık öğretiminin başlangıcı bu okuldur.
“Tassy Orman Mektebi” olarak bilinen bu okulun öğretim süresi iki yıldır. Fransız hocalar Louis Tassy ve M. Alexsandre Stheme Türkçe bilmediğinden öğretim dili Fransızcadır. Alınacak öğrencilerin Fransızca bilmesi zorunlu olduğundan müdürlüğünü Louis Tassy’nin yaptığı okula, ilk yıllarda, müslüman olmayan azınlıklar ilgi göstermiştir. Amaç kurulacak ormancılık örgütü için özellikle “keşif” işlerinde çalışacak teknik elemanlar yetiştirmektir.
“Tassy Orman Mektebinden” mezun olanlara (Rütbei rabia) unvanı verilmektedir . (Bu rütbe, Osmanlı döneminde sivil memurlukta 4. derece bir unvan olup Bab-ı Ali’ye ve oradan da padişahın onayına sunulmaktadır). Bu ilk dönem içerisinde ancak 9 öğrenci mezun olabilmiştir.
Tassy’nin 1862 yılında ülkemizden ayrılması nedeniyle kapatılan okul onun 1866’da dönmesiyle yeniden açılmıştır. Bu dönemde ülkemize gelen Charles Simon da okulda hocalık yapmaya başlamış, kendisi Tassy’nin 1868 yılında ülkemizden ayrılmasıyla okulun müdürlüğüne getirilmiştir.
Bu okul 1869’da Orman Genel Müdürlüğü’nün kurulması ile resmi bir yapıya kavuşmuştur. Artık amaç Orman Genel Müdürlüğü için “orman memurları” yetiştirmektir.
Bu devrede okuldan mezun olanlara ikinci müfettiş (müfettişi sani) unvanı verilmektedir. Mezun olan öğrenciler, “orman müfettişi” olarak çalışmaktadır.
Ormanlar artık devlet için bir gelir kaynağı konumuna girmiştir. 1870 yılında Orman Nizamnamesinin yürürlüğe sokulmasıyla ormanlardan, her isteyenin gelişi güzel yararlanmasına yasal olarak son verilmiştir.
Ama bu olayın da yan etkileri olmuştur: Bunlardan biri olarak ormanlar da siyasi amaçlara destek olarak kullanılmaya başlanmıştır ve sonuçları ortadadır.