Belediye-İş Sendikası tarafından gönderilen yazılı açıklama:

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi işçilerinin anayasal sendika seçme hakkını gasp edenleri şiddetle, nefretle kınıyoruz...

İki yıl önce, Kocaeli Büyükşehir Belediyesini işletme olarak görmeyen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, şimdi işletme olduğunu hatırlayarak yetki belgesi gönderdi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi işçisinin iradesini, anayasal haklarını yok sayanlar; hukuku, adaleti, hakkaniyeti amaçlarına ulaşmak için eğip bükenler, bu işçiye de, bu ülkeye de ihanet etmektedir.

Bundan 2 yıl önce Kocaeli Büyükşehir Belediyesi işçileri, Anayasal sendika seçme hakkını kullanarak, iktidar yanaşması Hizmet-İş'in, işçiye değil, işverene dayanmasından, işçi üzerinde kurduğu baskı ve tehditten bıkarak sendikamıza üye olmuşlardı.

İşverenlerin sürgün ve işten atma tehditlerine, bazı Bakanların devreye girmesine, Hizmet-İş'in gözdağı vermesine rağmen Belediye-İş yetki çoğunluğunu alacak sayıya ulamıştı.

Otobüslerle işçileri noterlere taşıyanlar, Belediye-İş'ten istifa etmeden işçiye iş vermeyen amirler, müdürler,  yöneticiler, tüm baskı ve tehdide rağmen Büyükşehir işçisini yolundan döndüremeyeceğini anlayınca, bazı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarını kullanarak hukuksal ve bürokratik engelleri devreye sokmuşlardı.

Sendikamızın toplu sözleşme yapmak üzere Bakanlığa yaptığı yetki tespit başvurusu sonucunda; Bakanlığın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin bir işletme olmadığı iddiasıyla,  İSU ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne birlikte tek bir yetki tespiti verildi.

Amaç bürokratik ve yasal engellerle Büyükşehir işçilerinin Anayasal sendika seçme hakkını, iradesini boğmaktı.

Önemli olan yasa, hukuk değil, yandaş Hizmet-İş örgütlenmesiydi. Hukuku ayaklar altına alma pahasına, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi işçileri yandaş Hizmet-İş'e üye yapılacaktı.

Sendikamız bu hukuk dışı karara itiraz etti. Ancak, hukuk ayaklar altına alınarak, verilmemesi gereken kararlar verildi.

Yandaş Hizmet-İş örgütlenmesi tamamlanınca, dün yanlış olan, bugün doğru oldu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iki yıl önceki süreç hiç yaşanmamış gibi, bu kez tam ters bir karar verdi. Bakanlık, sendikalara gönderdiği 5.12.2014 tarihli yazısında İSU ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin iki ayrı işletme olduğunu tekrar hatırlayarak ayrı ayrı yetki belgesi verdi. Ne de olsa yandaş Hizmet-İş örgütlenmesi tamamlanmış, “Atı alan Üsküdar'ı” geçmişti.

İki yıl içinde yasa, yönetmelik değişmemişken, Bakanlık için dün yanlış olan, bugün neden doğru oldu?

Bundan iki yıl önce Büyükşehir işçilerinin anayasal sendika seçme haklarını görmezden gelenler, yasaları hukuku eğip bükenler, bu sürece destek olanlar; aynada suratlarına bakınca bugün ne görmektedir? Yoksa aynaya bakınca orada hiçbir şey görmemenin verdiği pişkinlikle,  her zaman hukuka, hakkaniyete, adalete aykırı da olsa iktidarda olmanın verdiği rahatlıkla her istediklerini yapma hakkına sahip olduklarını mı düşünmektedirler?

Anayasalar ve yasalar sadece mazlumlara mı işlemektedir? İktidar sahipleri ve onların yandaşları yasaları işlerine geldiği gibi kullanmakta serbest midir? Bu hukuksuzlar mahkemeye taşındığında, hukuku ayaklar altına alarak karar verenler, bugün verdikleri karara bakarak ne düşünmektedir?

Bu ülkeyi yönetenler, bu kararlara imza atanlar bu sorulara cevap vermelidir.

Dün kendilerine mazlum diyenler, bugünün zalimleridir. Bu yapılanlar; bu ülkede adalettin de, hakkaniyettin de olmadığının ispatıdır. Büyükşehir işçisine bu zulmü yapanlar; “Adaletin, güle su vermek, zulmün ise, dikene su vermek” demek olduğunu unutmamalıdır.

Büyükşehir işçisinin iradesini, Anayasal haklarını yok sayanlar; hukuku, adaleti, hakkaniyeti amaçlarına ulaşmak için eğip bükenler, bu işçiye de, bu ülkeye de ihanet etmektedirler!

Belediye İş Sendikası olarak Belde A.Ş.' de yapılan Toplu İş Sözleşmesi ile yaşatılan hak kayıplarının Büyükşehir Belediyesinde de meydana gelmemesi için sürecin yakın takipçisi olacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.