Eğitimci kökenli yazar, şair Hasan Işık, emekli olduktan sonra yaşamı boyunca bugüne kadar ona konuşan iç sesinin doluluğuyla bu birikimlerini sayfalara dökmeye karar verir. Adeta fışkırırcasına, 2017 yılında ikisi roman birisi şiir kitabı olan üç kitapla birden yılların birikimiyle okuyucularına Merhaba der.

Hasan Işık, 1954 yılında Ardahan iline bağlı Merkez Dedegül köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, sonrasında ise Kazım Karabekir Öğretmen Okulu’na girdi. 1974 yılında okulunu öğretmen olarak bitirip aynı yıl göreve başladı. Ülkenin değişik yörelerinde sınıf öğretmenliği ve idarecilik yaptı. 1987 yılında üniversite eğitimini Anadolu Üniversitesi’nde tamamladı. 31 yıllık eğitimcilik hayatına 2005 yılında emekli olarak son verdi.

Hasan Işık’ın ‘Bir Tas Su’ ve ‘Çalkantılı Hayat’ adlı iki romanı ve ‘Zaman Öğretir’ adlı bir şiir kitabı olmak üzere basılmış üç kitabı bulunmaktadır. Yakında çıkması planlanan iki adet de romanı basıma hazırlanmaktadır. Üç kitabı da, 2017 yılında Ankara SONÇAĞ Yayınları’ndan çıkmıştır.

Yazarın, ‘Bir Tas Su’ ismi ile yayınlanan Romanı, 1960 yıllarında yaşanan bir olayı anlatmıştır. O günün şartlarına göre var olan imkansızlıkların getirdiği yanlışlıklar ve bunların daha büyük yanlışlıkların habercisi olduğu gösteren sürükleyici bir hikayeye yer vermiştir. Roman, hesapsız inatlaşmaların varlığını, bunların hayatları ne kadar? olumsuz etkilediğini ve içinden çıkılmaz bir zorluklar silsilesini yansıtmaktadır. Olay yeri ve kahramanların tamamen hayal ürünü olduğu ancak geçen olayların birebir aynı olduğu romanda, yaşanmışlıklar o gün ki haliyle sade bir şekilde ifade edilmiş.

‘Çalkantılı Hayat’ adlı romanda ise; roman kahramanının yaşamış olduğu olayları anlatmıştır. Bu olayların bir yaşanmışlık sırası vardır. Olayların anlatımı bu sıraya göre kurgulanmış. Yaşantı içinde iyi günler olduğu gibi kötü günlerinde anlatıldığı romanda bir karmaşadan bahsedilmektedir. Gerçek olaylara dayanan roman, hayal kahramanlarla yazılmış.

Yazar, üçüncü kitabı, şiir kitabı olan ‘Zaman Öğretir’ de ise; yine romanlarında olduğu gibi hayata dair yaşanmışlıklar ve güncel olaylarla ilgili kesitlere yer vermiş. Şiirlerin birçoğu adeta bir iç ses olarak dile gelmiş ve asrın felaketlerinden 17 Ağustos 1999 yılı Gölcük Depremi ile ilgili yaşanan, bunu bizzat yaşayan ve geceye tanıklık edenlerin sessiz çığlıklarının dizelere dökülmüş halinden oluşmuştur.

Hasan Işık'ın oğlu Yüksel Işık, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Gölcük Orman İşletme Müdürlüğü'nde Maliyet Hesapçısı olarak çalışmaktadır. Türkiye Orman İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin de başkanıdır.

İşte! Eğitimci, yazar, şair Hasan Işık’ın yazdığı şiirlerden, oğlu Yüksel Işık için yazdığı dizeler şu şekilde;

Oğul;

Dikildi gözlerim, uzaklara dem salar,

Görünür oldu gözüme yolun Oğul.

Dikili ağacın var mı? diye sorsalar,

Şükür Allah’a var bir dalım Oğul.

                        Esen yeller değmesin kıyamam,

                        Ayrı geçen günleri ömür sayamam,

                        İbrişimden gömlek olsan giyemem,

                        Başıma bağladığım Şalım Oğul.

Her türlü şeker şerbet ezsemde,

Türlü çeşit çiçekleri gezsemde,

Tekne tekne petekleri süzsemde,

Olmaz senden tatlı balım Oğul.

                        Ne damlasına bakarım nede seline,

                        Asla istemem zarar gelsin teline,

                        Bende tutkunum kendi Yüksel’ime,

                        İşte budur! Benim halım Oğul.

Bende yazar, şair Hasan Işık'a yazarlık hayatında başarılar diliyorum. Basıma hazırlanan iki kitabının okuyucularıyla kavuşmasından sonra o kitaplardan da siz okuyucularıma bahsedeceğim. Işık'ın gençlere örnek olacak duruşunun, saygıya değer olan bir durum olması sebebiyle de kendisini tebrik ediyorum.

Haber: Veysel Kavrayan