Eşim,Tirilye’ye tur var gelirmisin
Neden olmasın. Olur, yanıtını verdim.
Düşündüm, haftalık hava raporuna baktım ve kararımı verdim
Evet hafta sonu tirilye turu güzel olurdu doğrusu.
Neden ailece gitmiyoruz dedim ?.
Eşimle paylaştığımda hafta sonunun gelmesini iple çeker olduk. Pastırma sıcaklarının 1 hafta sürmesi heyecanımızı artırıyordu.
Aile tur programı Cumartesi başladı.
O Gün sabah sıkı ve keyifli bir kahvaltı, sonunda nihayet yola koyulduk.
İlk durağımız Mudanya yat limanı, panoramik kişiye özel selfiye görüntüler süslüyor gezimizi.
Tirilye yol levhası görülüyor ve yola revan diyoruz.
Mudanya dan yaklaşık 10 km lik kumluca sahil yolu” sahile paralel kıyı şeridini takip eden kıvrımlı ve dar yolu takip ediyoruz. İnsan düşünmeden edemiyor. Bu güzellikleri daha önce keşif edenler, yol üzerindeki güzel evler ve villalar yapmışlar.
Ama, gel gör ki.! Kıyı şeridi kanunu ihlal eden edene…
Neyse Tirilye görülmeye başladı.
Hemen girişte duruyoruz. İlk panoramik görüntüleri alıyoruz.
Eski ilçe yeni mahalle olan tirilye Mudanya ilçesinin büyük bir mahallesi olmuş.
Benim ilk aklıma gelen, Kocaeli Büyükşehir olduktan sonra ünlü Hereke ilçesi nasıl Körfez belediyesi ile birleştirilerek, mahalle olduğunu ve tirilye ile aynı kaderi paylaşmasının utancını yaşadım.
Tirilye’ye girdiğimizde önce şöyle bir tur atıyoruz ve yine Hakim bir tepeden eski ilçeyi seyretmek için
Zeytinbağı tepesinde çay molası veriyoruz. İşletmecilerle sohbet ediyoruz. İlk sorumuz Tirilye kebabını bilip bilmediğini soruyoruz. Cevap bilmiyoruz…
Evet turumuz başlıyor.
İlk durağımız taş mektep oldu. Fotoğraflarını çektik tarihçesini okuyoruz, bizim gibi ziyaretçi ve meraklılarla sohbet ediyoruz.
O sırada Taş mektebin önünden geçen bayanın tepkisi hepimizin ilgisini çekiyor “Allah bunların belasını versin; Hepsi aynı bunların kültür anlayışları bu kadar” söylenerek önümüzden geçip gidiyor.
Turumuza devam ediyoruz, hemen yanında restore edilen bazı tescilli evler kendini gösteriyor
Ara sokaklardan geleneksel yöntemlerle hazırlanan zeytin üreticilerinin hazırlık sesleri ve sohbet ortamı oluşuyor.
Bu yıl zeytin üretiminin doğal afet nedeniyle istenilen rekoriteyi elde edemediklerini söylüyor, zeytin üreticileri.
Bir üretici ”Bu gördüğünüz zeytin var ya aslında sabunluk. Bundan mecburen yağ yapacağız.” diyordu. Tirilye’de hala zeytin üretimi ve işlenmesi geleneksel yöntemlerle devam ediliyor,
Eğer disipline edilebilirse bu tür üretimin bölgenin yaşayan üretim atölyeler ve el emeği göz nuru turistik ürünler olarak değerini bulabilir, aynı zamanda turizm ekonomisine ciddi katkılar sağlar. En belirgin örneği ise harabeye dönmüş zeytin yağı atölyelerinden ayakta durmaya çalışan birkaç örnek neden bunu yapmıyoruz sorusuna takılıyorum ? Zeytinin ve Tarihin kalbine girmenin en iyi yolu bu olsa gerek.
Sokakları turlamaya devam ediyoruz.
Fatih camii nın muhteşem görüntüsü ilgimizi çekiyor.
Bilgileniyoruz .
Bir kaynağa göre Fatih Cami; Eski ismi Aya Tadori olan ve kapısında Hicri 968. Miladi 1560 yazılı olan kilise, sonradan Fatih Cami olarak değiştirilerek ibadete açılmış olması günümüze kadar ulaşan her iki dinin ortak mirasçılarına gülümsüyordu. Hemen yanında bulunan papazın evi restore edilmeyi bekliyor.
Günübirlik kısa tur, zamanı iyi kullanmalıyız.
Sahile yöneliyoruz,
Renkli hayat, güneş parıldıyor insanlar gülümsüyor.
Mutlu insanları görüyorum, Ünlü ilçe mahalle olsa da Tirilye’nin mavisi zeytini tarihi ….
İşte mutlu Türkiye…
Aklıma hemen Soma ve Ermenek maden kazaları geliyor.
Keyfim kaçıyor.
Tirilye bilinen tarihinden bu yana direnmeye devam ediyor
Ey Tirilye; Taşına, toprağına, zeytinine, tarihine geleceğine sahip çık ki !
İşte bu değerler sizi kutsayacak, geçmişinin izlerini geleceğe taşıyacak.
Gelmişken, balıksız olmaz.
Balık yiyoruz ve akşam gün batınını seyrediyoruz.
Dönüş için evin yolunu tutuyoruz.
Selam sana Tirilye
Yakında görüşmek üzere…