Yeniden yapılandırma adı verilen bir vergi affı ile ilgili kanun teklifi meclis gündemine girdi.
100 yıllık cumhuriyet tarihinde toplam 41 adet, 2003 yılından bugüne kadar ise 13 adet vergi affı yapıldı. Yani seksen yılda 28 defa, 20 yılda 13 defa vergi affı oldu.
Yani son 20 yılda 1,5 yılda bir af geldi.
Kapsam olarak önceki af kanunlarından farklı değil.
31.12.2022 tarihinden önceki;
- Ödenmemiş vergi ve cezaları,
- İdari para cezalarını,
- Kasa – Ortaklar – Stoklar – Duran varlıklar gibi hesapların düzeltilmesini,
- Gümrük vergi borçlarını,
- Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı primleri,
- Belediyelere ilişkin borçları,
- Su borçlarını kapsamaktadır.
Ayrıca matrah artırımı konusu da kapsam dahilindedir. Ancak 2022 yılı matrah artırımı dışarıda tutulmuştur. 2018 – 2021 yılları arası kapsam dahilindedir.
Bu kanun teklifinde önceki kanunlara göre farklı olan hususlar ise şöyle tespit edilmiştir.
- Bir yılda ödenmeme taksit sayısı 2’den 3’e çıkarılmıştır. Yani 3 taksit ödenemez ise yapılandırma bozulmayacak.
- Vergi incelemesi devam eden mükellefler matrah artırımı yapmışsa, inceleme yasanın resmi gazetenin yayınlandığı tarihten itibaren 7 iş günü içinde bitirilmesi gerekmektedir. Bu süre önceki yasalarda iki aydı.
- Borçları ödeme süresi 48 aya, yani 4 yıla çıkarılmış.
- Matrah artırımında ilk iki taksit ödenmesi zorunlu.
Ana hatları ile vergi affı kanun teklifi böyle. Mecliste neler eklenir veya çıkarılır göreceğiz.
Ama öncelikle, vergisini düzenli ödemiş olan mükelleflerin haklarının da teslim edilmesi gerekir. Bugüne kadar vergi borçlarını düzenli ödeyen mükelleflerin en az üç yıl süre ile tüm vergi türlerinde indirimli vergi oranından vergilendirilmeleri sağlanmalıdır. Bu oran her bir vergi türündeki vergi oranın %30’undan az olmamalıdır. Örneğin kurumlar vergisi %20 ise %30’u 6 puan düşük vergi uygulanmalıdır.
İndirimli vergi uygulamasının koşulları açık şekilde belirlenmeli, vergi idaresinin gereksiz yorumları ile bu hak heba edilmemelidir.
Sürekli olarak vergi borcu olanlar ödüllendirilirken, yükümlülüğünü zamanında yerine getirenlerin unutulması vicdanları zorlamaktadır.