Bu günlerde hep konuşuluyor “İnsan ne giyeceğini bilemiyor. Havalar tam düzeldi derken aniden gök gürültülü yoğun yağışlar oluyor. Bir - iki gün serin bir hava, sonra sıcak ve daha sonra yine yoğun yağış.”
Neden şaşırıyorsunuz? Çünkü bu olay kesinlikle tesadüf değil. Yani “kırk yılda bir oluşla” ilgisi yok. Olayın temelinde dünyanın iklim dengesinin bozulması yatıyor. Bu dengeyi kim bozdu? Kim olacak, biz insanlar bozduk; atmosfere saldığımız gazlarla…Özellikle karbondioksitin atmosferdeki oranının artışı sonucu doğal sera etkisi de arttığından küresel hava sıcaklığı yükseliyor ve iklim dengesi bozuluyor. Atmosferdeki karbondioksit oranınınartmaya böyle devam etmesi durumunda 2030-2050 yılları arasında +15 olan dünya ortalama sıcaklığı +18-20 dereceye kadar yükselecek ve bunun çok olumsuz sonuçları olacaktır.
Bu konudaki bilimsel uyarıları, ekonomik gerekçelerle siyasiler başta olmak üzere kimse umursamamaktadır. Hatta bu konuda yazanları, çizenleri kimileri “Allah’ın işine karışmak size mi kaldı” diye sorgulamaktadır.
Yağışlar konusunda neler olacağını daha önce bilim adamları çeşitli yayınlarda net olarak ortaya koymuştur: Bunlardan biri Bellouard isimli bilim insanıdır. Kendisi daha 1977 yılında, yani kırk yıl önce, sıcaklık artışına bağlı olarak okyanusların yüzeyinden çok yoğun buharlaşma sonucu yağışlarda ve sel baskınlarında da artış olacağını belirtmiştir.
Yazdığı şüphe edilmeyecek şekilde gerçekleşiyor: Yapılan tespitlere göre dünyada son on yılda sellerin verdiği zararlar ondan önceki otuz yılda olandan daha fazladır. Yurdumuzda da son yıllarda sel baskınlarının sayısı çok artmıştır.
Ama burada dikkat edilmesi gereken bir başka durum var: Dünya bazında ele alındığında yağışların toplam miktarının artmasına karşın öncesine göre daha az yağış alan bölgeler de bulunmaktadır. Hatta bazı yerlerde yağış noksanlığı kuraklığa bile neden olmaktadır. Türkiye’de de aynı durum söz konusudur. Bazı yörelerde yağış miktarında belirgin düşüş görülmektedir. İzmit’te büyük sel baskınlarına neden olabilecek yoğun yağışların olması coğrafik konumu nedeniyle her zaman beklenmelidir.
Isınma böyle devam ederse kasırga gibi ekstrem olayların süresi ve sıklığı da artma gösterecek ve kış periyodunda kardan ziyade yağmur halinde yağışların artması sonucu yüzeysel akışın fazlalaşmasına bağlı olarak toprak erozyonu hız kazanacaktır.
Küresel ısınma okyanuslarda akıntıların ve hava akımlarının yön değiştirmesine neden olarak da iklim değişikliği yaratmaktadır. Mevsimlerin başlangıç ve bitiş zamanlarında da değişimler olmaktadır.
Sakın küresel ısınmanın sadece yağışların zamanı, miktarı ve dağılımını etkilediği gibi bir düşünceye sahip olmayınız. Başka ve yaşamsal önemi çok yüksek etkileri de olmakta ve olmaya devam etmekte. Bu nedenle bazı bilim insanları küresel ısınma yüzünden 2120 yılına gelindiğinde dünyanın yaşanır olmaktan çıkacağını ileri sürmektedir. Hemen endişe etmeyiniz, önünüzde daha 100 yılınız var!
Bir başka nokta ; Bu yağmurlu, serin günlerin kıymetini bilin. Çok, ama çok sıcak, gecikmiş bir yaz bizi bekliyor. Çünkü çok sıcak hava akımları sık sık ülkemizi etkileyecektir. Ben söylemiyorum, bilimsel olaylar bunu gösteriyor.
Kaynak: